Her bir yanı tarih kokan, içinde açığa çıkarılmayı bekleyen daha nice gözden uzak tarihin bulunduğu çeşitli Beyliklere yaşam merkezi olmuş bu güzel şehrimiz Kastamonu, bir de gezilip görülmeye değer doğal güzellikleri keşfedilmeyi beklemekte.

İlber Ortaylı “Bir Ömür Nasıl Yaşanır” kitabının Nasıl seyahat edilir, nereleri görmek gerekir bölümünde şöyle diyor;

“Bir şehri gezmek emek ister. Okuyacaksınız, harita bakacaksınız, notlar alacaksınız, fotoğraflar çekeceksiniz ve defter tutacaksınız. Evvela okuyacaksınız, gideceğiniz yerler hakkında önceden bol bol bilgi edineceksiniz. Hem okuyacak hem de harita bakacaksınız; bu şekilde gezeceksiniz ve en önemlisi not tutacaksınız. Birde çektiğiniz fotoğrafları saklayacaksınız. Bu, birinci ziyaret için geçerlidir. Yani bir yeri ilk ziyaret; harita, notlar ve fotoğraflarla dolu olmalıdır. Üstelik burası eğer çok dikkatinizi çeken bir yerse, bir daha gitmeye gayret etmelisiniz. Çünkü orada muhakkak kendinize göre yeni keşifleriniz olacaktır.” diyerek seyahatçilere yön veriyor ve ekliyor; “Sokaklarında yürümeden, çarşısına karışmadan bir şehri anlamak mümkün değildir.”

Bir Ömür Nasıl Yaşanır, İlber Ortaylı

Sevgili İlber hocadan seyahatlerimizde algıda seçicilik oluşturacak yeni keşiflerimize yol açan önerilerini dikkate alarak bu hafta ki yazımızda birlikte Kastamonu’ya, Kastamonu’nun tarihine kültürüne ve doğal güzelliklerine yolculuğa başlıyoruz. Başlarken de yanımıza not defterlerimizi, fotoğraf makinamızı, haritamızı ve ruhumuzu da almayı ihmal etmiyoruz.

Millî Mücadele sırasında lojistik destek açısından en güvenilir bölge olmuş ve büyük yarar sağlamış olan Kastamonu evliyalar şehri olarak da bilinmektedir. Kastamonu Anadolu’daki en eski şehirlerden biri olma sebebiyle antik çağ ve Türk-İslâm dönemine ait birçok tarihi ve tarih kokan yapıları da içinde barındırmaktadır. Görülmeye değer başlıca tarihî-kültürel eserleri arasında camiler, külliyeler, medreseler, türbeler ve kale bulunmaktadır.

Kastamonu Kalesi, Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi, Yanık Sultan Türbesi, Atabey Camii, Nasrullah Camii, Saat kulesi ve buna benzer birçok tarihi yapılar mevcuttur. Çivisiz yapı mimari olarak bilinen ahşap çatısı bindirme tekniği ile yapılmış, cami inşaatında hiçbir şekilde metal çivi, herhangi bir metal aksam kullanılmamış olması dolayısıyla Türkiye’de bulunan en önemli camiler arasında yer alan Mahmut Bey Camii de burada bulunmaktadır.

Kastamonu kent merkezinde bulunan ayrıca Türkiye’de açılan ilk “Kent Tarihi Müzesi” bulunmaktadır. Arkeoloji Müzesi, Etnografya Müzesi, Şeyh Şaban-ı Veli Vakıf Müzesi, Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi 75. Yıl Cumhuriyet Müzesi olmak üzere tarihini ve kültürünü yansıtan, birden fazla müzeye sahip, tarih – kültür – sanat yelpazesi geniş bir şehirdir Kastamonu.

İlber hoca yine şöyle söylüyor; “Kastamonu’yu gezmek çok vakit alır, görülecek yer çoktur. II. Abdülhamid döneminde açılan liseden camilerine, Şabanözü kazasındaki türbeye kadar… Ahşap, orijinal Kasaba Camii, Beylikler Dönemi’nden, Çandaroğlu Emin Bey zamanından mirastır; Kaşgar’da ki camilere benzer. Kastamonu’ya epey vakit ayırmanız gerekir; orada üç gün geçirirseniz bile, civarda yine de gezecek yerler bulursunuz” diyor.

Her bir yanı tarih kokan, içinde açığa çıkarılmayı bekleyen daha nice gözden uzak tarihin bulunduğu çeşitli Beyliklere yaşam merkezi olmuş bu güzel şehrimiz Kastamonu bir de gezilip görülmeye değer doğal güzellikleri keşfedilmeyi beklemekte.
Herkesçe bilinen Ilgaz Dağı ve Küre Dağları yanı sıra bölgede nefesleri kesecek güzelliklerde kanyonlar, mağaralar, koylar ve daha nice adı duyulmamış gün yüzüne çıkmamış güzellikler bulunmaktadır.

Çatak kanyonu, Horma kanyonu, Valla kanyonu, Ilıca şelalesi, Ilgarini mağarası ve Loç vadisi görülmeyi bekleyen doğal güzelliklerden yalnızca birkaç tanesidir. Şimdi sizinle önce Valla kanyonunu sonra da Ilıca Şelalesine seyahat edelim.

Küre ormanları içinde bulunan Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde yer alan ve büyüklük bakımından ülkemizin en büyük ikinci kanyon niteliğini taşıyan Valla Kanyonu bütün ihtişamıyla ziyaretçilerine görsel bir şölen sunmakta.

Kendisinden “Vahşi Cennet” olarak söz ettiren kanyon bahsedildiği gibi ürkütücü ama aynı zamanda merak uyandırıcı bir atmosfer barındırıyor. 800 ile 1200 metre aralığında yüksek kayalara sahip kanyonun emniyetli bir şekilde gezilebilmesi için donanımlı bir ekipmanın yanınızda hazır ve eksiksiz bulunması gerekmektedir. Kanyonun vahşi bir güzelliğe sahip olması, meraklı doğa sevenlerin dikkatleri üzerine çekmekte etkili bir unsur olmaya yeterli olmakta. Ürkütücü sarp kayalıklarda kartal, doğan, akbaba, atmaca ve birçok yabani hayvan yaşam sürmekte. Bu da alanın vahşi cennet olarak nitelendirilmesinde öncü etkenlerden biri olmaktadır.

Valla kanyonunun genel özelliklerinden bahsettikten sonra birde Küre milli parkının içinde yer alan ve Horma Kanyonu’nun bitiminde bizi karşılayan güzelliği ile gözlerimizi kamaştıracak Ilıca Şelalesine geçelim. Ilıca Şelalesi Horma kanyonu içerisinden yaklaşık 3 km yürüdükten sonra bizi karşılamakta. İki girişi olan şelalenin bir diğer ulaşımı da Pınarbaşı yolu üzerinden sağlanmaktadır. Ormanın o mis gibi havasını soluyup Horma kanyonun ahşap yürüyüş parkurunu kullanarak vardığımız Ilıca şelalesinde yeniden yeni bir doğa harikası olan habitata gözlerimizi açıyoruz.

Çevresinde gökyüzüne uzanan, her mevsim ayrı renk cümbüşü yaşatan ağaçların diğer bitkilerle senkronize olduğu ve 15 metre yükseklikten dökülen Ilıca şelalesi, yüzeyde oluşturduğu doğal gölün verdiği huzuru mutlaka görülmeye yaşamaya değer buluyorum. Egzotik bir görünüm sunan bu muhteşem doğal güzelliği fotoğraflamayı ve size yaşattığı duyguları hisleri not etmeyi unutmayın. Yanımızda yöremizde bir daha göremeyeceğimiz doğal güzellikleri fotoğraflayarak arşivimizde taşıyabilir ve yerinde göremeyen arkadaşlarımıza görsel bir sunum yapabiliriz.

Doğayı tanımak gizli güzellikleri keşfedebilmek yaşadığımız hayatı değerli kılabilmek için yollar daima açıktır. Yeter ki harekete geçelim…

Sağlıcakla ve Sevgiyle kal sevgili okurum.

Anahtar kelimeler: Kastamonu, Kastamonu tarihi – kültürel, Doğal güzellik, Kanyonlar, Valla kanyonu, Ilıca Şelalesi