“İstanbul’u Sevmek” adlı fotoğraf sergisi TFV’de

"İstanbul'u Sevmek" adlı fotoğraf sergisi TFV'de
İstanbul’u Sevmek 2009 © Nevzat Yıldırım, Sanatçı ve Albumen Galeri izniyle.

Akademisyen ve fotoğraf sanatçısı Nevzat Yıldırım’ın 15 yıldır emek vererek oluşturduğu İstanbul temalı fotoğrafları sanat severler ile buluşuyor. Prof. Dr. Ozan Bilgiseren’in küratörlüğünde gerçekleşen “İstanbul’u Sevmek” adlı fotoğraf sergisi, Merkezefendi’deki Türkiye Fotoğraf Vakfı Sanat Galerisinde 28 Mayıs-28 Haziran tarihleri arasında bir ay boyunca ziyaret edilebilecek.

Dr. Nevzat Yıldırım'ın "İstanbul'u Sevmek" adlı fotoğraf sergisi TFV'de.
İstanbul’u Sevmek 2008-2025 © Nevzat Yıldırım, Sanatçı ve Albumen Galeri izniyle.

İstanbul, yüzyıllardır büyük medeniyetlere ve kültürlere ev sahipliği yapmış, ilgiyi her daim üzerine çekmiş, adından söz ettirmiş bir şehirdir. İçinden deniz geçen bu eşsiz kentin güzelliği her dönemde sanatçılara ilham olmuş ve olmaktadır. Akademisyen ve fotoğraf sanatçısı Nevzat Yıldırım 15 senedir üzerinde çalıştığı projesi ile İstanbul’un bugünkü halini sıra dışı açılardan kadrajına yansıtıyor. Sanatçı, farklı mevsim ve ışık koşullarında çektiği fotoğraflarla şehrin ikonik özelliği olan tarihi yapılarına odaklanıyor. Nevzat Yıldırım, bu sergide fotoğrafın büyüsü olan ışık ile fotoğrafın kendi diliyle İstanbul’u Seviyorum (Loving İstanbul) diyor. İstanbul’un alameti farikaları olan tarihi yapıları ve kent manzaraları dikkat çeken sergi ziyaretçilerini bekliyor.

Dr. Nevzat Yıldırım'ın "İstanbul'u Sevmek" adlı fotoğraf sergisi TFV'de.
İstanbul’u Sevmek 2008-2025 © Nevzat Yıldırım, Sanatçı ve Albumen Galeri izniyle.
Dr. Nevzat Yıldırım'ın "İstanbul'u Sevmek" adlı fotoğraf sergisi TFV'de.
Dr. Nevzat Yıldırım’ın “İstanbul’u Sevmek” adlı fotoğraf sergisi TFV’de.

Sergiyi Küratörü Bilgiseren’den dinleyelim:

Birbirinden farklı mekânsal, tarihsel ve gündelik yaşam sahnelerinden kesitler sunan “İstanbul’u Sevmek” başlıklı sergi, belgesel fotoğraf anlayışıyla çekilen birbirinden etkileyici fotoğraflardan oluşmaktadır. Sanatçı, sevmemenin neredeyse imkânsız olduğu İstanbul’un çok katmanlı kimliğini ve zengin kültürel mirasını –her tür yapaylıktan ve kurgudan uzak biçimde– görünür kılmaktadır.

Sevdiğimiz şeyler hakkında sanatsal yapıtlar üretmek bir bakıma kolay görünse de gelir geçer tarzların ötesinde zamana not düşecek biçimdeki üretimlere imza atmak elbette oldukça zordur. Klişedir ama sevmek gerçekten de emek ister. Fotoğraf sanatçısı Nevzat Yıldırım’ın ayırt edici gözü; gün batımının altın tonlarından sisli bir sabahın loş atmosferine uzanan bu fotoğraf serisinde, estetik güzelliğin ötesinde kentin toplumsal hafızasına dair görsel bir anlatı sunar. Her bir kare kentin ruhuna dair samimi bir tanıklık değeri taşımaktadır. İstanbul’un tarihî siluetinden modern uzantılarına kadar uzanan manzaralarda geçmiş ile şimdi arasındaki süreklilik sanatçıya has bir üslupla vurgulanmaktadır.

Geniş açılı kompozisyonla yakalanmış bulunan Süleymaniye Camisi ve Haliç panoramasında kentin ikonik silueti; İstanbul’un tarihî merkezi ile çevresinde kümelenen modern eklentiler tek bir karede buluşturulmaktadır. Haliç’in sularını altın rengine boyayan bu mükemmel manzarada; mimari doku yoğunluğu bizi geçmiş, bugün ve belki biraz da geleceğe dair düşüncelerle buluşturur.

Usulca süzülen bir vapur eşliğinde gün batımının sıcak tonlarına fon oluşturan Boğaz, ufuk çizgisini süsleyen cami ve minare siluetleri, adeta klasik bir tablonun yeniden canlandırmasını andırmaktadır. Aynı zamanda sanatçı, doğal ve yapay ışığı ustaca dengeleyerek kent manzaralarında süreklilik ve dönüşümün bir arada var oluşunu gözler önüne sermektedir.

Firüz Ağa ve bu zor kompozisyonu hemen geride tamamlayan Sultan Ahmet Camisi üzerindeki ışık, her iki anıtsal yapının üzerindeki formları birbirileriyle bütünleştirirken adeta kubbeleri okşar gibi yumuşak, narin ve ağır başlıdır.

Mega kentin ritmi, sıra dışı hava koşullarının etkisiyle kimi özel zamanlarda bambaşka bir atmosfere ve güzelliğe bürünebilir. Üsküdar Salacakta karla kaplı bir İstanbul sabahının dinginliği bozan martı çığlıkları ve ıssızlık fotoğrafa bakar bakmaz anında hissedilir. Beyaz bir sonsuz fon ile dekupe edilmiş gibi duran Kız Kulesi sahneye ölçek ve derinlik katan insan figürleri, gökyüzünü kaplayan ve fotoğrafı izleyen gözlere keyif veren martıların dinamizmi kompozisyonun gerçeklik duygusunu pekiştirir.

Benzer biçimde Karaköy’de iki vapuru hayalet gemilere dönüştüren sis, kentin her daim yüksek temposunu yavaşlatan geçici bir sükûnet yaratmaktadır. Alacakaranlık lacivertliğinde eski ve yeni İstanbul’u aynı çerçevede buluşturan Beyoğlu ve Galata Kulesi panoramasında ise; tarihî Galata Kulesi kararan gökyüzüne karşı tüm ihtişamıyla yükselirken, çevresini süsleyen kent ışıkları modern şehrin dinamizmini yansıtmaktadır.

Geleneksel bir Mevlevi âyininden kesit sunan Yenikapı Mevlevihanesi karesinde, asırlarca süre gelen bu ritüelin ruhani atmosferine devinim kazandıran belki de en önemli unsur semazenlerin ahenkle birbirini tamamlayan dönüş hareketindeki ritim ve bunu çerçeveleyen izleyici düzenidir. Mekânın loş ve sıcak aydınlatması kompozisyonun diğer tüm unsurlarla birleştiğinde fotoğrafta oluşan duygu “tevazu” dan başka bir şey değildir.

Bir diğer klasik kare Sultanahmet Camisi iç mekân fotoğrafında ise sanatçı, anıtsal yapının simetrisine ve mimari detaylarına odaklanır; kubbelerin katmanlı dizilimi ve içeri süzülen doğal ışık sayesinde mekânın ihtişam ve huşu dolu atmosferi her daim izleyicileri etkiler.

Bu defa modern bir ibadethane Marmara İlahiyat Camisi iç mekanına tanıklık etmemizi sağlayan sanatçının belki de vurgulamak istediği unsurlar; mimari sadelik, geometrik formlar, ışığın ve gölgenin oluşturduğu derinlik ve zenginliğin insanı sarmalayan mütevaziliği. Neredeyse boş sayılabilecek bu çağdaş mekânda tek başına dua eden bir figür, caminin dinginlik ve tefekkür atmosferini belirginleştirir. Bu iç mekân sahneleri, İstanbul’un yüzyıllara yayılan manevi geleneklerinin hem tarihî hem de modern mimarideki izdüşümlerini belgelemektedir.

İstanbul’un gündelik hayatı ve olmazsa olmaz insan unsuru, fotoğrafların bir diğer katmanını oluşturur. Balat, Fatih fotoğrafında “mavi saat” olarak anılan alacakaranlık vaktinde, eski ahşap evlerle çevrili yokuşlu bir sokak, çocukların hareketiyle canlanır. Nostaljik bir dokuya sahip bu mahalle sahnesi, barındırdığı renk kontrastı ve figürlerin dinamizmi sayesinde geçmiş zamanla bugünü birleştirerek izleyiciye yansıtır.

Nevzat Yıldırım’ın ikonik etkideki fakat büyük baskılardaki tadında fotoğrafları; yürekten bağlı olduğu İstanbul’a duyduğu derin aidiyeti yansıtmaktadır. Sanatçının her bir kompozisyonda kendine has biçimde insani unsurları kullanış biçimi ve kent planlarında verilmek istenen duyguların yoğun biçimde izleyici tarafından hissedilir oluşu, fotoğrafların estetik değerinin ötesinde insan ile mekân arasındaki ilişki ve gündelik pratiklerin kayda geçirilmesi, kentsel sürekliliğine vurgu yapılması, her kareyi başarılı biçimde kolektif hafızanın bir parçası hâline getirmektedir.

Karlı bir Üsküdar sabahında kıyıda yürüyenlerden, sisli Boğaz’da yavaşlayan vapur yolcularına, mistik bir törenin izleyicilerinden cami içindeki dua eden bireye dek; her karede titiz bir gözlem ve estetik duyarlılıkla fotoğraf kompozisyonları oluşturan Yıldırım, saptadığı bu sıra dışı anlardaki sahneleri yalnızca izleyiciye başarıyla yansıtmakla kalmamış, keskin gözlem yeteneği ve belgeselci refleksleriyle doğru duygu geçişlerinin oluşmasını sağlamıştır.

Fotoğraf sanatı, geçmiş ve bugün arasında doğrudan bir köprü kuran en vazgeçilmez bellek aracıdır. Sanatçı, İstanbul’u Sevmek serisinde yer alan her bir görüntü de böyle bir köprünün ayakları olarak İstanbul’a dair modern zaman hikayelerini ve anlatıları tamamlamaktadır.

Nevzat Yıldırım’ın sanatçı olarak misyonu salt estetik ögeler bütününü bir araya getirmek değil, kentin sürekliliğine tanıklık ederek gelecekte görsel bir belge işlevi görecek tespitleri kendine özgü bakışıyla, kolektif belleğe sunmaktadır. Sonuç olarak, bu sergi izleyiciyi İstanbul’un katmanlı kimliği ve yaşayan hafızası üzerine düşünmeye davet ederken, kente duyulan sevginin paylaşılmasına da vesile olmaktadır.

Fotoğraf Sanatçısı Dr. Nevzat Yıldırım
Fotoğraf Sanatçısı Dr. Nevzat Yıldırım

Nevzat Yıldırım kimdir?

1987 yılında Adapazarı’nda doğdu. Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf ve
Grafik Sanatları, Fotoğraf Ana Sanat Dalı’ndan 2010 yılında dereceyle mezun oldu. Aynı yıl ABD, New York’ta düzenlenen “The American Turkish Society” tarafından “Moon and Stars Project” projesinin “Young Photographers Award” ödülünü kazanan ilk Türk oldu. Sanatçının eserleri Dünya’nın en saygın müzeleri arasında gösterilen ABD, Boston Güzel Sanatlar Müzesi’nin fotoğraf koleksiyonuna alındı. 2015 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Güzel Sanatlar Enstitüsü Fotoğraf bölümünde, Yüksek Lisans (MA) eğitimini başarıyla tamamladı. Buna ek olarak sanatçı Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat ve Tasarım programında Doktora (PhD) derecesini aldı. Yıldırım’ın ulusal ve uluslararası fotoğraf yarışmalarında 40’ın üzerinde ödülü ve özel sanat
koleksiyonlarında eserleri bulunmaktadır. Nevzat Yıldırım ulusal fotoğraf yarışmalarında jüri üyeliği yapmakta ve fotoğraf bağlamında çağdaş sanat projeleri üretmenin yanı sıra yayınlanmış üç fotoğraf kitabı bulunmaktadır. Sanatçı, İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Albumen Galeri tarafından temsil edilmekte olup sanatsal çalışmalarına İstanbul ve Londra’da devam etmektedir.

Türkiye Fotoğraf Vakfı (TFV), bugüne dek ev sahipliği yaptığı sergiler ve Fotoğraf Kültürü Dergisi Fotosfer ile fotoğraf sanatının tanıtımı ve gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Sanatseverler için ilham verici bir buluşma noktası olmaktadır. TFV daha önce Şinasi Barutcu, İzzet Keribar gibi önemli sanatçıların sergilerine ev sahipliği yapmıştır.

Sergiye dair detaylar şöyle;

28 Mayıs 2025 Çarşamba

⏰ 19.00 Sergi açılışı

⏰ 20.00 Kısa Belgesel gösterimi ve sanatçı konuşması;
 Sergi Küratörü Prof. Dr. Ozan Bilgiseren ve Sanatçı Dr. Nevzat Yıldırım

📍 Türkiye Fotoğraf Vakfı – Merkezefendi, Dere Sk. No:10, 34015 Zeytinburnu, İstanbul



You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir