İngilizce Mingilizce, özgün adıyla English Vinglish, yönetmen koltuğunda Gauri Shinde’nin oturduğu, 2012 yapımı bir Hint filmi. Imdb puanı 7.8 olan filmde evinin kadını, çocuklarının anası bir kadının İngilizce öğrenme ve öz güven kazanma çabasını izliyoruz. Filmin hem olumlu hem de olumsuz bazı mesajları var fakat ben kendi alanım olması sebebiyle İngilizce’ye dair yönlerini irdelemeye çalışacağım.

Orta halli bir Hint kadını

Shashi, tüm gününü ev işleri ve çocuklarıyla geçiren orta halli bir Hint kadını. Tek zevki, Hindistan’ın geleneksel tatlarından biri olan ladoo-’yu yapıp satmak. Shashi’nin itibarlı bir işe sahip eşi ve okulunda iyi bir eğitim alan kızının İngilizce seviyeleri oldukça iyi. Shashi kendine güveni olmayan, eşi tarafından değer verilmeyen ve tek işi eviyle, çocuklarıyla uğraşmak olarak görülen bir kadın. İngilizcesi de iyi değil ve aile içinde, özellikle eşi ve kızı tarafından, yetersizliği yüzüne vurulan ve alay konusu edilmesi de işin bir diğer üzücü tarafı.

Evinin dışına bile doğru düzgün çıkmayan Shashi, bir gün kendi zincirlerini kırabileceği bir imkanı elde ediyor. Ailece yeğeninin düğününe davet ediliyorlar ve Shashi’nin kız kardeşine yardım etmek için diğer aile bireylerinden önce oraya gitmesi lazım. Hem de nereye? New York’a… Hem de tek başına! Çocuklarını geride bırakıp dilini konuşamadığı bir ülkeye uçakla gidecek olmanın stresini bir de Shashi’ye sormak lazım.

Ve New York

Shashi’nin evden çıkıp New York’a gitmesi, yabancısı olduğu bir çok durumla tek başına mücadele etmesi eğlenceli ve ironik bir dille aktarılmış. Vize görüşmesi sırasında görüşmeyi yapan kişinin ‘İngilizce bilmiyorsanız ülkemizde nasıl idare edeceksiniz?’ demesi üzerine onun yan masasında çalışan Hintlinin ‘Senin Hintçe bilmeden burada idare ettiğin gibi’ cevabını vermesi de filmin en güzel göndermelerinden biri olmuş.

Shashi’nin New York’ta yeğeninin okuldan çıkmasını beklerken bir kafeye girmesi ve orada yaşadıkları tam da ‘Ben nereye düştüm böyle!’ dedirten anlar ama aynı zamanda ‘Ben bu dili öğreneceğim kardeşim!’ için de kafasında ışıklar yakan bir an oluyor.

4 Haftada İngilizce Öğrenmek

Shashi bir otobüsün üzerinde gördüğü ve ‘Dört haftada İngilizce konuş!’ diyen bir dil kursu reklamıyla bu işe artık son noktayı koymak istiyor ve ailesinden habersiz o kursa başlıyor. Kurstaki her öğrencinin farklı kültürlerden olması ve İngilizce öğrenme çabaları eğlenceli ve güzel olmuş. Sınıf ortamında ve arkadaşlar arasında bizim kültürümüze ters bazı muhabbetlerin olduğunu hatırlatarak başta da belirttiğim gibi İngilizce öğrenme çabasına odaklanmak istiyorum.

Teoride bazı hatalar olsa da (4 haftada İngilizce öğrenilmez, gramer yapısı bu kadar az sürede işe yaramaz ve dil öğrenmek için illa yurt dışına çıkmak gerekmez) bir kadının dili öğrenip öz güvenini kazanma çabası takdire şayandır. Zaten teoride yapılan hatalara ancak dil bilimciler takılır, onlar da bunun bir film olduğunun farkındalığıyla bunları görmezden gelir.

Sen de öğrenebilirsin, sen de yapabilirsin!

Evet filmde bir Hintli kadının kendini ispatlama ve neler yapabileceğini gösterme çabasına şahit oluyoruz. Bunun yanı sıra Shashi’nin eşi tarafından görülmemesi, yaptıklarına değer verilmemesi ve sürekli aşağılanması da en ince noktalardan sayılabilir. Her ne kadar bu duygular filmde İngilizce aracılığıyla ortaya konsa da kadının kendisine her zaman, her konuda değer verildiğini hissetmesi de önemlidir.

Tüm bu yönleriyle bakınca Shashi’nin bizim normal yurdum kadınından çok da farklı olduğunu söyleyemeyiz. Gerçekler filmlerdeki gibi olmasa da bu toprağın kadınlarının da değerli olduğunu bilmeye ve ellerine fırsat verildiğinde kendilerini ispatlamaya hakları vardır. Geçtiğimiz aylarda sosyal medyada çokça paylaşılan, kendi çabalarıyla İngilizce öğrenmeye çalışan ablamızın videosu da bu konu da bir çok kadına örnek olmalı.

Kısaca film her ne kadar klasik bir tarzda ilerlese de eğlenceli anlatımı ve zaman zaman komik diyaloglarıyla ilgi çekiyor. İngilizce öğrenmeye çalışan biriyseniz siz de az çok kendinizden bir şeyler bulacaksınız ama en önemlisi bu işi başarabileceğinize inanacaksınız.

İngilizceyle Mingilizceyle uğraşamam demeyin, kendinize bir şans tanıyın!

İyi seyirler…

Sitedeki diğer film ve kitap incelemelerime buradan ulaşabilirsiniz.