İlişkilerdeki Mükemmel Mesafe

İlişkilerdeki Mükemmel Mesafe
Fotoğraf: Pixabay

Schopenhauer’a göre soğuk kış gününde bir araya gelen yalnız kirpiler karmaşık bir ikilem arasında kalacaklardır. Ya birbirlerinden uzak durarak soğuktan ölecekler ya da birbirlerini ısıtmak için yakınlaşarak birbirlerine dikenlerini batıracaklardır.

Kirpiler önce birbirlerine yakınlaşarak soğuktan korunmayı denerler. Bir süre sonra fazla yaklaştıklarını ve dikenlerinin birbirlerine battığını fark ederler. Ardından dikenlerin batmasının acısıyla birbirlerinden uzaklaşırlar. Birbirlerinden uzaklaştıklarında belirli bir mesafeden sonra üşümeye başlarlar.

Bir araya gelme ve uzaklaşma döngüsü bir süre daha devam eder ve kirpiler birbirlerine dikenlerinin batmayacağı ve üşümeyecekleri mükemmel mesafeyi yaşantılayarak bulurlar. Artık ne dikenleri birbirlerine batacak kadar yakındırlar ne de donacak kadar uzak…

İnsan ilişkilerinde bu mesafenin bulunması ve korunması zordur. Bir ilişki sürecine başladığınızda giderek yakınlaşma eğilimine girebilirsiniz; fakat daha fazlasını isterken insanların da dikenlerinin olduğunu unutursunuz. Yaklaştıkça iyi geleceğini düşünseniz de bu durum size zarar verir. Uzak olmak ise sıcaklığı azaltır. İlişkilerinizde bu mükemmel mesafeyi bulduğunuzda ve devam ettirdiğinizde doyum sağlayacaksınız.

Çift ilişkilerinde başarılı eserlere imza atan klinik psikolog Harriet Lerner da duygusal ilişkileri dansa benzetir. Dans ederken çiftler birbirlerine çok yakın olursa hareket edemezler. Diğer yandan mesafenin fazla olması da ahengi bozabilir. İlişkilerde ne nefes aldırmayacak kadar yakın olmak gerek ne de duygusal kopukluk hissedecek kadar uzak…   

Mükemmel mesafeyi koruyamayan bir bağlanma dansından bahsetmek istiyorum: Kaygılı ve kaçınanın dansı.

Kaygılı bağlanan kişiler, bebekliklerinde temel ihtiyaçlarının istikrarsız bir şekilde karşılanması sonucu temel güven duyguları gelişmemiştir. Bu ihtiyaçların kimi zaman karşılanması kimi zaman karşılanmaması ile beraber bu bebeklerde ayrılmaya karşı hassasiyet oluşur ve terk edilme şeması tetiklenir. Temel güven sorununu ve terk edilmeye yönelik kaygılarını partnerleriyle aşırı yakınlaşarak yatıştırmaya çalışırlar. Partnerlerinin aradaki yakınlığını koruyacak kadar uzaklaşmasını bile bir ayrılık sinyali olarak algılayarak tekrar yapışma eğilimine girebilirler.

Kaçınan bağlanan kişiler ise bebekliklerinde temel ihtiyaçlarının zamanında karşılanmaması sonucu bakım verenleriyle sağlıklı bağ kuramamışlardır. Bebekliklerinde talepleri uygun bir şekilde yerine getirilmediği için duygusal yoksunluk şeması tetiklenmiştir. Yaşadıkları duygusal yoksunluğu beraber olduğu insanları yok sayarak yatıştırırlar. Partnerinin yakınlaşmasını bir tehlike olarak algılarlar ve aralarında hep bir mesafe olsun isterler. Zaman zaman yakınlık gösterseler de kolay bir şekilde uzaklaşırlar.

İlişki sürecinde kaygılı bağlanan kişi terk edilme kaygısından dolayı kaçınan bağlanan kişiye yapışma eğilimi gösterir. Kaçınan ise uzaklaşıp yakınlaşarak kendince bir mesafe ayarlamak ister. Kaygılı yaklaştıkça kaçınan ilişkide boğulmamak için uzaklaşır. İkisi de bebekliklerindeki bağlanma örüntüsünü sergilerler. Biri bakım verenin kendisini terk etmemesi kaygısıyla kovalar; diğeri de bakım verene ihtiyacının olmadığını yansıtmak için mesafe koyar. Kaçmak ve kovalamak bilinçaltına yerleşmiş bir çift vardır. Bunu gözlemleyenler bu çiftin ilişkisini uyumlu bir dans olarak yorumlayabilir. Uzun vadede elde kalan ise gereksiz yorucu bir ilişkidir.

Kaygılı ve kaçınanın birbirlerini seçme süreci incelendiğinde bu tercihin bilinçaltının bir ürünü olduğu söylenebilir. Çocukluk yaşantılarımız partner seçimimize etki etmektedir. “Bildiğimiz cehennem bilmediğimiz cennetten daha iyidir.” denilse de bildiğiniz cehennemden profesyonel destek alarak bilmediğiniz cennete ulaşabilirsiniz.

Yazı ile ilişikli olan Bağlanma Stiliniz Hangisi? yazıma ve diğer yazılarıma burayı tıklayarak ulaşabilir, değerli yorumlarınızı yazının altına bırakabilirsiniz.

Hatice Kübra Durlanık

Hatice Kübra DURLANIK. Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde 2015 yılında tamamladı. Yüksek lisans eğitimini Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde Aile Danışmanlığı alanında tamamladı ve 2019 yılında tezini teslim etti. Bireysel psikolojik danışma ve aile danışmanlığı alanlarında çalışmaları bulunmaktadır.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir