Otizm, eksiklik değil farklılıktır

Otizm, eksiklik değil farkındalıktır
Fotoğraf: Nathan MulletUnsplash

Otizm, eksiklik değil farklılıktır; bir aspergerli annesinin anlatımıyla..

Geçtiğimiz hafta (2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü) otizme dikkat çekmeyi ve farkındalığı artırmayı amaçlayan bir kampanyadan bahsetmiştik. Bugün ise çocuğuna otizm spektrum bozuklukları başlığı altında değerlendirilen asperger sendromu tanısı konulan Fatma Hanım’ın yaşadıklarını, yaşadığı farkındalığı anlatmak istiyoruz.

“Yeter ki insanın yüreğinde engel olmasın. Onun dışındaki tüm engeller aşılabilir. Bir Aspergerli annesi olarak tek istediğimiz onları olduğu gibi kabul etmeniz, hayatı bize zorlaştırmamanız, yolumuza engel koymamanız. Onların öyle güzel, öyle temiz bir yürekleri var ki tanısanız inanın çok seversiniz.”

Bu cümleler Fatma Hanım’a ait. Farkındalık sağlamak demek otizmin bir eksiklik olmadığını bilmek ve otizmli insanları olduğu gibi kabul etmek. Onların hayatını zorlaştırmamak ve onları dışlamamak.

Çocuğunuza otizm teşhisi nasıl konuldu, yaşadıklarınızı anlatabilir misiniz?

Çocuğum anaokulunda iken dikkat eksikliği var dediler. İlkokul 1. sınıfa giderken devlet hastanesinde de dikkat eksikliği teşhisi konuldu. 2. sınıfta iken de başka bir vakıf hastanesinde Asperger Sendromu teşhisi kondu. Şuan 8. sınıfa gidiyor ve LGS’ye hazırlanıyor.

Çocuğum zekâ olarak çok iyi, çok şükür. Sayısal zekası yüksek, sözel zekası düşük, konuşması ve ses tonu doktorların deyimiyle mekanik. Fiziksel olarak motor becerileri zayıf, çok düşer, koşamaz.

Çocuğum çok düşerdi, bacakları ve kolları sürekli yaralıydı

Çocuğumun düşmelerini araştırmaya gidince tam teşhis kondu. Kapıdan çıkarken duvara çarpardı. Bacakları, kolları sürekli mor ve yaralıydı. 8 numara gözlük kullanıyor, biz önce gözlerinden sandık. Durumunu anlatınca 3 doktor geldi, iyice inceledi ve bu anlattıklarınız gözle alakalı değil diyerek nörolojiye yönlendirdiler.

O zamanlar bakışları daha donuktu, göz teması yoktu. Sanki bize bakarken bizi geçip arkamızda bir şey var da ona bakıyor gibiydi, dalıyordu. Ablasında çocuklukta epilepsi vardı. Onda da epilepsiye baktılar MR ve EEG çekildi. Sonuçlar temiz çıkınca psikiyatriye gönderdi. Psikiyatride asperger teşhisi zormuş, çocuk büyüdükçe netleşiyormuş.

Dolapta kedi var deseniz inanır mı?

Doktorun teşhis için sorduğu soruyu hiç unutmuyorum. Bana “Dolapta kedi var derseniz inanır mı? dedi. “Evet inanır.” dedim 😄 Oğlum çok temiz yürekli, yalan bilmez kolay kandırılır, ne derseniz inanır. Bu aspergerin özelliğiymiş. Asperger sendromunun tedavisinde ilaç yok, en önemli olan toplumun onu kabul etmesi, dışlamaması.

Biz çok şükür şanslıydık, anaokulunda güzel insanlarla birlikteydi. İlkokulda çok güzel bir öğretmenimiz oldu. Sınıfta oğlumla beraber bir engelli çocuğumuz daha vardı ve hiç dışlamadılar. Öğretmen onların arasındaki iletişimi çok güzel idare etti. 5. sınıfta çok sıkıntı yaşadık. Oğlumun hafızası çok güçlü, ezberi çok iyi diye İngilizce sınıfına vermiştim. Sınıfta en çok kelime ezberleyen o olmuştu çocuklar arasında. Biraz kıskançlık da oldu galiba, o sene çok eziyet ettiler oğluma.

5. sınıfta sıkıntılar yaşayınca özel okula başvurduk. Okula kayıtta rehber öğretmen hem aile hem de çocukla görüşüyor. Onun onayından geçerse müdür ve muhasebeye gönderiyorlar. Oğluma sınav yaptılar, biraz sağlık, biraz da başarı bursu verdiler çok şükür. 5. sınıftan sonrasını orada okudu. Oranın fiziki şartları ve öğretmenlerin tutumları çok güzel, oğlumu diğer çocuklara kabul ettirdiler. Disiplin konusunda iyiler, çocuklar arasında iletişime dikkat ediyorlar. Rabbim insana bir sıkıntı verince mutlaka bir kolaylık da veriyormuş, bu oğlumda bunu çok yaşıyorum.

Bir Aspergerli annesi olarak tek istediğimiz onları olduğu gibi kabul etmeniz, hayatı bize zorlaştırmamanız, yolumuza engel koymamanız. Onların öyle güzel, öyle temiz bir yürekleri var ki tanısanız inanın çok seversiniz.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir