İsveç’te eğitim sistemi ve çocuğun gelişim takibi

İsveç’te eğitim sistemi nasıl işliyor? Ev ödevi verilmeden, sınav yapılmadan çocuğun gelişimi nasıl sağlanıyor ve çocuğun gelişimi nasıl takip ediliyor? Bu sorularımıza cevap bulacağız.

Fotoğraf: Ayfershus

İsveç’te çocukların gelişim görüşmeleri ve ilköğretim sistemi. Bugün Mert’in dönemlik gelişim toplantısı vardı. Bir öğretmen değilim, eğitim sisteminin içerisinde değilim fakat bir veli ve ebeveyn olarak kendi tecrübelerimi paylaşmak istedim.

Öncelikle İsveç’te 1-5 yaş arası çocuklar kreşe gidebiliyor. Sonrasında 6 yaş sınıfı denilen çocukları kreşten ilkokula geçerken adapte olmalarını sağlayan ara bir sınıfa gidiyorlar ve 7 yaşında da 9 yıllık zorunlu ilköğretime başlıyorlar (1-3. sınıf lågstadium, 4-6.sınıf mellanstadium, 7-9.sınıf högstadium). Lise ve üniversite eğitimi isteğe bağlı olarak devam ediyor.

Utvecklingssamtal denilen bu gelişim toplantıları da kreşten itibaren tüm eğitim hayatı boyunca dönemlik olarak öğrencilerle yapılıyor tabi kreş ve ilkokul kısmında velileri de ekliyorlar.

İsveç eğitim sistemine göre çocuklar ilkokulda hiçbir sınava tabi tutulmuyorlar. Her yılın müfredatı elbette oluyor ama Türkiye’deki gibi ev ödevleri, sınavlar, sözlüler vs 4. sınıfa gelene kadar yok. Çocukların okulda yaptıkları şeylerin hepsi okulda kalıyor, eve getirmiyorlar, defterleri, ders kitapları vs de her zaman okulda kalıyor. Siz onların yaptıkları alıştırmaları, dersleri ya da etkinlikleri sadece öğretmenin vklass denilen sisteme yüklediği ve haftalık yapılanları genel olarak anlattığı haftalık raporlardan görüyorsunuz.

Elbette ki her zaman öğretmenleriyle konuşma ve görüşme şansına da sahip oluyorsunuz. Ama bununla birlikte 3. sınıfın sonunda İsveçce, İngilizce ve matematikten oluşan bir sınava kadar, veli olarak çocuğunuzu kontrol edebileceğiniz ya da gelişimini gözlemleyebileceğiniz herhangi bir not ya da karne vs olmadığından bu gelişim toplantıları size, öğrenciye ve öğretmene önemli argümanlar sağlıyor.

Öncelikle IUP denilen o yılki müfredata uygun olarak her çocuğun kendi öğrenme şekline, kabiliyetine ve hızına göre bireysel bir gelişim planı hazırlanıyor. Her okulda öyle midir bilmiyorum ama Esat’ın öğretmeni bunu yaparken bize de her zaman soruyor, Esat isveçce’de şu kitaba geçebilir ya da matematik için şu kitabı, şu kadar sürede bitirdi bu yüzden şu seviyedeki kitabı vermeyi düşünüyorum siz ne düşünüyorsunuz vb. Bu planı çocuk uygulayabiliyor mu, zorlanıyor mu, ya da çok çabuk mu hedefine ulaştı o zaman tekrar ona göre uppdate ediyor (güncelliyor). Bu gelişim toplantılarında da çocuğun ve ailenin fikirlerini de alarak en optimum yol bulunmaya çalışılıyor.

Bugün ki görüşmemizde işte bu Esat için yapılan bireysel planda ders ders her birinin amacı neydi, ne kadarını gerçekleştirebildi, müfredattaki hedefe ulaştı mı, ulaşmadıysa nerede zorlandı, ulaştıysa çok mu kolay geldi, okulda, derste, teneffüslerde, boş zaman aktivitelerinde kendini nasıl hissetti, öğretmenleriyle ya da arkadaşlarıyla ilgili onu kötü hissettirecek herhangi bir şey oldu mu vs tüm bunlarla ilgili başta Esat Mert olmak üzere öğretmeni ve velisi olarak düşüncelerimizi ve duygularımızı söyledik ve ortak bir sonuca vardık.

Son olarak öğretmeni dönem boyunca başka neler yapacaklarını, genel olarak hedeflerini ve Esat ile ilgili görüşlerini söyleyerek tamamladık.

Aslında ilkokul bitene kadar hiçbir sınav yok, ödev yok bu çocuk nasıl konsantre olacak, o kadar oyunun, aktivitenin arasında hiçbir dayatma olmadan gerçekten bir şeyler öğrenecek mi diye düşünürken, bu dönem boyunca her akşam kitabını alıp kendiliğinden okuduğunu, ipadde oyun oynarken kurguladığı oyunlarda yazı yazdığını ve yazdıkça mutlu olduğunu, sürekli yeni bir matematik aktivite kitabı aldırmamızı istediğini görünce demek ki oluyormuş diyoruz.

Bu süreçte ona müdahale etmeden, bize sordukça önüne alternatifler sunarak ilerlemeyi de bu sistemle öğreniyoruz.

Sonrasında ne olur bilmem ama şu ana kadar çocukluğunu sonuna kadar yaşayabilen, dayatılmayan, bir yarışa sokulmayan bu sistemden memnunuz🙏🏻

Ayfershus

Doğma büyüme İstanbulluyum. İşletme fakültesi okudum, insan kaynakları alanında çalıştım. Evli ve 2 çocuk annesiyim. Oğlum 3, kızım 1,5 yaşındayken İsveç'e yerleşme kararı aldık ve burada 5. yılımıza girdik. Şu anda İsveçce öğreniyorum ve tekrar üniversite okumanın planlarını yapıyorum. Bununla birlikte hobilerimle uğraşıyorum. Bolca yazmayı, nakış yapmayı, mutfakta tarifler denemeyi, doğada yürüyüş yapmayı ve sevdiklerimle vakit geçirmeyi seviyorum.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir