Person of Interest

Person of Interest

Person of Interest (İlgili Kişi), bilim kurgu, gerilim, suç, polisiye, aksiyon türünde sürükleyici bir dizidir. 2011-2016 yılları arasında televizyonda yayınlanan Person of Interest, bilişim teknolojilerini çok güzel kullanır ve bilim ile aksiyonu çok güzel harmanlar. İlham verici teknolojileri, yapay zeka makinesi, güzel hikayeleri ve karakterleri izlenmeye değerdir. Dizi, bilişim toplumunun ve gözetim toplumunun en güzel örneklerini sergilemektedir. Dizinin imdb puanı 8,4.

Dizinin bazı bölümlerinde mafya, polisiye ve aksiyon ağır basarken kimi zaman da teknolojinin, teknolojik ürünlerin ve teknolojinin evrimine dair felsefî problemlerin tartışıldığı, açıklamaların yapıldığı ufuk açıcı bölümler konu edilir.

Pi sayısının ne anlama geldiğini ya da geleceğini şimdiye kadar duymadığınız şekliyle (1. sezon), Schrödinger’in kedisini tek seferde anlayabileceğiniz bir üslupta anlatan (Shaw karakterinin ölü mü diri mi olduğunu bulmaya çalışırken), satrançtaki ihtimalleri, simülasyonların gerçekliğini, yapay zekanın getireceği güzellikleri ya da vereceği zararları, Faraday kafesini, telefon klonlama gibi teknolojik sızmaları, hackerlık yoluyla yapılan casuslukları, yapay zekaların savaşını ve daha fazlasını bu dizide bulacaksınız. Bilişim alanında çalışanların ya da bilişim alanında eğitim alan gençlerin özellikle bu diziyi izlemesini öneriyoruz.

Dizinin başlangıcındaki tanıtım fragmanı bölüme göre yeniden düzenleniyor. Özellikle yapay zekaların savaştığı bölümlerde bu durum özellikle dikkat çekiyor ve dizinin kalitesini ortaya koyuyor. O zaman bir daha “bu dizi iyi ki çekilmiş!” diyorsunuz.

Dizide, “kötü adam”lardan bazılarının insafa gelerek ya da güzel işler başarmanın hazzıyla, zaman içinde “iyi adam”a doğru evrilmesine şahit olmak ve bu süreci en başından sona doğru yaşayarak görmek oldukça etkileyici. Ancak bunun için sabırlı olmanız gerekiyor zira 5 sezon çekilen dizi, 102 bölümden oluşuyor. Her bölüm birbirinden bağımsız olsa da gerektiğinde hatırlatmalar ve flash backler ile bütünlük sağlanıyor. Proje tasarımcısı Jonathan Nolan ve J.J. Abrams’tır. Senarist kadrosuna bakıldığında oldukça güçlü olduğu görülür; Jonathan Nolan, Patrick Harbinson, David Slack, Dan Dietz ve Denise The.

Başrol oyuncuları Jim Caviezel (John Reese), Michael Emerson (Harold Finch), Taraji P. Henson (joss Carter), Kevin Chapman (Lionel Fusco), Amy Acker (Root), Sarah Shahi (Sameen Shaw), Brett Cullen (Natha Ingram), Paige Turco (Zoe Morgan) ve Enrico Colantoni (Carl Elias)’tır.

6 sezon çekilen Lost dizisinde “kötü” ya da “güvenilmez” olarak karşımıza çıkan Ben karakteri nedeniyle Person of Interest dizisinin ana karakteri Harold Finch’e dair şüphe dizinin finaline kadar devam etmektedir. Ancak içiniz rahat etsin, kötü bir sürpriz yoktur.

Dizinin Konusu

Person of Interest

Hikâye ve akışta, bir ana konu vardır. Ancak her bölüm farklı karakterleri ve konuları ile sürmektedir. Dizi bir ana karakter ile başlar ve sonlara doğru 7-8 kişilik güzel bir kadro oluverir.

Kişisel gizliliğine önem veren milyarder iş adamı Harold Finch, şehirdeki tüm kameralardan aldıkları görüntüleri ve sesleri işleyerek gelecekte gerçekleşecek suçları önceden önlemeyi hedefleyen bir bilgisayar programı geliştirir. Programa sızmaya çalışan hackerlara bile pabucunu tersten giydiren bu program, her yönüyle çok başarılıdır. Makine adı verilen bu yapay zeka programı, “ilgili” terörist saldırılarını önlemek için hükümete verilir. Ancak makine “ilgisiz”leri de bildirmektedir.

Milyarder iş adamı, bunun için resmi kayıtlarda ölü olarak geçen John Reese adlı eski bir CIA ajanıyla anlaşır. Harold’un ARPANET’i hackleyerek tarihe ilk hacker olarak adını yazdırdığını sonradan öğreniriz. Harold’un geliştirdiği makine ve teknoloji bilgisi ile bir çok konu rahatlıkla çözülür. Buna Reese’in yetenekleri, sezgileri ve hareket kabiliyeti de eklenince muhteşem ikili olurlar. Makine tarafından numarası verilen “ilgisiz kişi”yi kurtarmak için sadece 24 saat vardır. Ancak o kişi, bir cinayetin kurbanı mı yoksa faili mi olduğu belirsizdir. Bu belirsizliği çözmek Reese’in görevi olacaktır.

Suç Örgütlerini Ortaya Çıkaran Yapay Zeka

Kameraların her yerde olması, bilgisayar ağlarının her yeri kuşatması sebebiyle polisin yakalayamadığı suç örgütlerini tespit eden yapay zeka makinesi üretilir. Bu yapay zekanın kodlarını yazan kişi ilk internet ağı ARPANET’i hackleyen Harold Finch’den başkası değildir. Detaylı olarak anlatmak gerekirse;

13 Ocak 2001’de Harold Finch (Michael Emerson) ve arkadaşı Nathan Ingram (Brett Cullen), kameralardan alınan ses ve görüntüleri işleyerek yapılması planlanan terör saldırılarını tespit edebilen bir yapay zeka sistemi geliştirirler. Bu sistem Harold Finch tarafından Makine olarak adlandırır. Makine, saldırıları “ilgili” ve “ilgisiz” olarak ikiye ayırır. İlgili, hükümete karşı olan terör saldırılarını içerirken, ilgisiz olanlar ise sivil bireylerdir. Sistem, Amerika’nın yüksek menfaatleri adına Nathan Ingram tarafından ABD Hükümetine 1 dolara satılır. Hükümet, makinenin ilgisiz kişilerden ve sistemin Nathan ve Harold tarafından kullanılabildiğinden haberi yoktur.

Yapay Zeka “Makine” nasıl çalışıyor?

Bilişim dünyasının en büyük handikapı hiçbir şeyin gizli kalmamasıdır. Kamera görüntüleri, mailler, aramalar ve tabii ki sinyaller. 0 ve 1’lerin bu büyülü dünyası bizi herşeyi gözetleyen ve kayıt altına alan, anlamlı ilişkiler kurabilen bir makineye götürür. The Machine adı verilen Makine, sistemi kullanan kişilere tespit ettiği numaraları (kimlik numarası gibi) şifreli bir şekilde gönderir. Numaralar gönderildikten sonra bu kişinin suçlu mu ya da kurban mı olduğu belirsizdir. Makine, bu kişilerin tehlikeli olduğuna ya da tehlikede olduğuna işaret etmektedir. Hükümet yetkilileri verilen numaraları araştırarak tehlikeleri bertaraf eder. Filmin tartışma konusu şu: İlgisiz kişilere müdahale etmeli miyiz, etmemeli miyiz? Birine zarar dokunacağını bile bile sessiz kalmayı mı tercih edersiniz? yoksa Harold’un tabiriyle bu iş “Tanrı’dan rol çalmak” mıdır?

Filmin 5 sezon çekilmesinin sırrı ya da başarısı makinenin gönderdiği numaraların katil mi? maktül mü? belirsizliğinden kaynaklanıyor. Masum görünen birini korumaya çalışırken onun aslında katil olduğunu ya da kötü olduğunu anladığınızda ya da ters köşe olduğunuzda filmin seyir zevki de artıyor.

Tanıkları ortadan kaldırmak

Bir çok filmde görmüşüzdür, suçlular ya da ortak iş yapanlar bunu gizli tutmak için tanıkları yani şahitleri ortadan kaldırır. Filmde de yapay zeka sistemini alan hükümet, bunu halka asla söylemediği gibi sahibini de söylemesi ihtimaline karşılık bir patlamada öldürüyor. Hükümet yetkilileri öldürdükleri Nathan’dan başka birinin makineyi bildiğini ya da kodları yazan kişinin Harold Finch olduğunu bilmiyor tabii ki.

İlgisiz liste sistemde sadece 24 saat kalıyor ve 24 saat geçtikten sonra bu kişi veya kişiler sistemden otomatik olarak siliniyor. Harold bu sistemi “Tanrı’nın işine karışmamak” adına kapatır. Ancak Nathan, masum birinin öldürülecek olmasına karşı kayıtsız kalamaz ve Harold’dan habersiz sistemde bir arka kapı açar ve ilgisiz listeyi tekrar kurar. Nathan, Harold’dan habersiz gelen numaralarla ilgilenir ve Harold bu durumu fark eder. Nathan’ı takip etmeye başlayan Harold, sistemi kurduğu yere ulaşır ve sistemi tekrar kapatır. Sistemi kapatmadan hemen önce Makine Nathan’ı “ilgisiz kişi” olarak bildirir ancak Harold bunu göremeden sistem kapanır.

Sistem kapandıktan sonra Nathan, Makine’nin varlığını Amerika halkına duyurmaya karar verir. Bunun için Harold’ı bir limana davet eder. Limana gelen Harold, Nathan’ı gördüğü anda limanda bir bomba patlar, Nathan bu patlamada ölür, Harold ise yaralanır. Bu ölüm, hükümet tarafından planlanmış bir ölümdür ancak “ilgisiz” kategorisindedir. Dizi, arkadaşının ölümünden sonra Harold’ın, sistemi yeniden kurmasıyla ve makineden gelen numaraları araştırması ve gerekirse kurtarması için eski CIA ajanı John Reese’e iş teklif etmesiyle başlar.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir