İsveçli yazar Fredrik Backman’in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan 2015 yapımı bir film Hayata Röveşata Çeken Adam. Orijinal başlığında da çevrildiği tüm dillerde de ‘Ove Adında Bir Adam’ olarak anılsa da bizde nedense farklı ve bir o kadar da ilginç bir isim tercih edilmiş. İntiharın eşiğindeki yaşlı bir adamın hayatını biraz dram biraz komedi tadında izlediğimiz film, 2017 yılında ‘En iyi yabancı film ve en iyi makyaj & saç tasarımı’ dallarında Oscar’a aday gösterilerek ilgi çeken yapımlardan biri olmayı başarmıştır.

Aksi bir adam; Ove

Ove, 59 yaşında yalnız yaşayan huysuz, aksi bir adamdır. Eşi Sonja’yı kaybetmiş, oturduğu sitenin yöneticisiyken bu görevi komşusuna kaptırmış, üstüne üstlük 43 yıldır çalıştığı yerden de kovulmuştur. Tüm bu aksiliklerle beraber Ove, her gün mezarında ziyaret ettiği karısına arkasından geleceğine dair söz verir. Bu sözünü gerçekleştirmek için gerekli adımları atar; salonunun tavanına bir ip bağlar, altına bir sandalye koyar. Tam kendini bırakacakken penceresinden siteye yeni taşınan birilerinin olduğunu görür. Bir hışımla dışarı çıkar çünkü siteye arabayla girilmesinden nefret eder. Yeni komşularına ilk atarlanmasını yapar ama ilk intihar girişimi de bu gürültücü yeni komşular sebebiyle sonuca ulaşamaz.

Yeni komşular, yeni hayatlar

Ove’nin yeni komşuları, ikisi yanında biri karnında olmak üzere üç çocuğuyla İranlı Parvaneh ve İsveçli eşi Patrick’dir. Biraz deli dolu, rahat ve hayata pozitif bakan bir kadın olan Parvaneh ve ailesi Ove’nin hayatına o istemese de bir anda dahil oluverirler. Lakin Ove karısına verdiği sözden dönmüş değildir. İkinci kez intihar düzeneğini hazırlar, bu sefer gözlerden uzak garajında, arabasının içinde egzoz gazıyla öbür taraf gitme niyetindedir ama sahneye yine Parvaneh çıkar ve onun yüzünden bu girişim de sonuçsuz kalır.

Hüzünlü bir geçmişin izleri

İntihar girişimlerinde Ove’nin geçmişi izleyiciye anlatılır. Çocukluğundan başlayarak yaşadıklarını, karısıyla tanışmalarını ve başlarından geçenleri geri dönüşlerle izleriz. Ove’nin huysuz ihtiyar anlarını gösteren komik sahnelerin aksine geçmişini anlatan yerler duygu yüklüdür. Ove, pek mutlu bir çocukluk ve gençlik geçirmemiştir. Bugünün aksi adamı geçmişin hüzünlü çocuğundan geriye kalandır aslında. Böyle düşündüren ve duygulandıran sahnelerle tam göz yaşlarınızı silecekken bir anda günümüze dönüp kahkaha atmanız da kaçınılmaz olabilir. Yani filmin genelinde ani duygu geçişleri yaşayabilirsiniz.

Peki Ove intihar fikrinden vazgeçer mi, yeni komşularıyla ve hiç anlaşamadığı eski komşularıyla ilişkileri nereye gider, huysuz adam biraz durulur mu? Hepsi 1 saat 55 dakikalık filmde saklı.

Kendini sevdiren bir karakter

Ove her ne kadar ters bir adam olsa da izleyiciye kendini sevdiriyor. Artık yönetici olmasa da her sabah kalkıp siteyi dolaşması, ona buna laf atması, koyduğu kuralları çiğnemeye çalışanlara kendince dersler vermesi, iletişim kurma tarzı gibi detaylar filmin komedi unsurlarını oluşturuyor. Hani her mahallede vardır böyle biraz huysuz ihtiyarlar… Burada top oynamayın yoksa topunuzu keserim diye tehdit edenler; çok gürültü yapıyorsunuz, kafam götürmüyor, başka yerde oynayın diyenler; arabanı oraya koyma önümü kapatıyorsun diye sinirlenenler…Ove da bu bizim amcaların, teyzelerin kuzeyli versiyonu, tabi bu karaktere hayat veren oyuncu Rolf Lassgard’ın hakkını da teslim etmek lazım.

Hayata Röveşata Çeken Adam ya da Ove Adında Bir Adam, hem keyifle hem hüzünle izlediğim bir film oldu ve hatta yakın zamanda tekrar izlemeyi isteyeceğim filmlerden biri olarak da aklımda kaldı. İçeriği ve anlattıklarıyla çocukların anlayabileceği bir film olduğunu düşünmüyorum, gençler ve yetişkinler için daha uygun diyebilirim. Özellikle, her ne kadar esprili bir yere bağlanmaya çalışılsa da, intihara teşebbüs sahneleri ve geçmişe dair bazı hüzünlü sahneler, çocuklara göre olmayabilir. Yine her aile kendi denetim süzgecinden geçirip öyle karar verebilir.

İyi seyirler…

Sitedeki diğer film ve kitap incelemelerime buradan ulaşabilirsiniz.