Cennetin Çocukları

Cennetin Çocukları
Cennetin Çocukları Afişi

Cennetin Çocukları filmini, yokluğu, yoksulluğu, kardeş fedakarlığını anlatmanın etkileyici yollarından biri olduğuna inandığım için tavsiye ederim.

Cennetin Çocukları (Özgün adı Bacheha-Ye Aseman, uluslararası gösterimlerde adı Children of Heaven), 1997’de gösterime giren, yönetmenliğini Majid Majidi’nin (Mecid Mecidi) yaptığı İran yapımı bir film. 1999’da 71. Akademi Ödülleri’nde (Oscar) en iyi yabancı film kategorisinde aday gösterilip ödülü Hayat Güzeldir’e kaptırsa da ABD dahil bir çok ülkede ilgiyle izlenen ve beğenilen az sayıdaki İran filmlerinden biri olmuştur.

Yokluk ve çaresizlik

Ali ve Zehra, ilkokula giden iki kardeştirler. Anne, babaları ve henüz bebek olan kardeşleriyle tek göz odası olan bir evde yaşamaktadırlar. Evin annesi çoğunlukla rahatsız olduğu için evin işleri küçük Zehra’nın üstündedir. Babaları çay ocağında ve gündelik işlerde çalışarak eve para getirmeye çalışsa da ellerinde avuçlarında pek bir şey yoktur.

Bir gün Ali, Zehra’nın ayakkabılarını tamire götürür ama dönüş yolunda kaybeder. İşin kötüsü Zehra’nın giyecek başka bir ayakkabısı yoktur. Ne kadar çok arasalar da ayakkabıları bulamazlar. Babalarına da bir şey söyleyemezler çünkü alamayacak durumda olduğunu bildikleri için onun da üzülmesini istemezler. Neyse ki biri sabahçı biri öğlenci olduğu için Ali’nin ayakkabılarını ortak giymeye karar verirler fakat bu durum onlar için hiç kolay değildir. Sonra Ali’nin kaybettiği ayakkabıları telafi etmesi için önüne bir fırsat çıkar.

Yoksulluğun eğitime etkileri

Cennetin Çocukları
Cennetin Çocukları

Ali ve Zehra ayakkabıları evle okulları arasında bir köprü altında değiştirirler. Okula giden ayakkabıyı giyer, eve dönen terlikleri giyer. Derse yetişebilmek içinse koşmak zorundadırlar. Filmde yokluk içindeki çocukların hislerini yansıtma adına okuldan da sahnelere yer verilmesi çok yerinde olmuş. Annesi hasta olduğu için Ali’nin okul sonrası maça gidememesi, Zehra’nın abisinin büyük ve çamurlu ayakkabılarını giydiğinde onları saklama çabaları ve her gün gözünün arkadaşlarının ayakkabılarında olması gibi sahnelerde yokluğun çocukların üstündeki psikolojik etkisini hissedebiliyoruz.

Cennetin Çocukları
Bir ayakkabı, iki öğrenci

Diğer yandan öğlenci olan Ali’nin ayakkabı değiştirme faslı nedeniyle okula geç kalması ve bu yüzden müdür tarafından sürekli azarlanması eğitimciler adına da önemli bir konuya dikkat çekmiş. Çocukların anlam veremediğimiz davranışlarının ya da hüzünle bakan gözlerinin arkasında hiç bilmediğimiz aile sorunları yatıyor olabilir.

Manevi ve toplumsal değerlerin işlenişi

Filmin genelinde çok fazla diyaloğa rastlamanız mümkün değil. Sözlerden çok gözlerin konuştuğu, hal dilinin bir çok şeyi anlattığı bir akışa kendinizi hazırlayın. Bir dram filmi olsa da gerek hareketler gerek sözler ile çok fazla abartmadan bir dramın sunulduğunu da söyleyelim.

Yönetmenin aile ve toplum değerlerini verirken her şeye rağmen temiz ve dürüst kalabilen karakterlere vurgu yapması ve bunları izlediğimiz sahnelerden çıkarıyor olmamız da oldukça anlamlı. Zehra’nın verdiği çaya babasının övgüler yağdırması, caminin şekerlerini evinde kırarken kendi ihtiyacı olsa bile ‘onlar bize emanet’ diyerek el sürmemesi, Ali’nin babasına yardım için camide ayakkabıları düzeltmesi ama o esnada ayakkabıya çok ihtiyacı olsa da hiç birisine yan gözle bakmaması, ailenin kıt kanaat geçiniyor olmasına rağmen komşularına çorba göndermesi, giden tabağın boş dönmemesi gibi batı filmlerinde çok fazla göremeyeceğimiz, doğuya ait değerlerin gösterilmesi de içimize sıcacık akan detaylar olmuş.

Yükü kendinden büyük çocuklar

Film, İran toplumuna ait zorlukları gözler önüne serip bize o toplumun kültürüne dair ipuçları verse de oldukça evrensel bir hikayeye sahip. Dünyanın bir çok bölgesinde, özellikle Orta Doğu, Asya ve Afrika’da yükü kendinden büyük çocukların ortak kaderini bir kere daha göstermesi sebebiyle de önemli bir yerde duruyor.

Tüketim toplumunda yaşayan, giydiğini beğenmeyen, yediğini sevmeyen, her şeye sahip olma hayalleri kuran 7 yaş ve üzeri günümüz çocuklarının da bu hikayeyi görmesi gerektiğini düşünüyorum. Yokluğu, yoksulluğu, kardeş fedakarlığını anlatmanın etkileyici yollarından biri olduğuna inandığım Cennetin Çocukları’nı tavsiye ederim.

İyi seyirler.

Sitedeki diğer film ve kitap incelemelerime buradan ulaşabilirsiniz.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir