Ters Yüz : Bizi Biz Yapan Duygularımız

Tiksinti, Korku, Neşe, Üzüntü Öfke. Ters Yüz filmi afişi.
Tiksinti, Korku, Neşe, Üzüntü Öfke. Ters Yüz filmi afişi.

Ters Yüz (Inside Out) yönetmenliğini Pete Docter’in yaptığı 2015 yapımı güzel bir animasyon. Bir çok eleştirmen, izleyici ve psikolog tarafından olumlu yorumlar alan film, 73. Altın Küre ve 88. Akademi (Oscar) törenlerinde ‘en iyi animasyon filmi’ ödülünü almayı başarmıştır. Aynı zamanda tüm zamanların en iyi hasılatına sahip filmleri arasında da üst sıralarda yer alır.

Konusu

Minnesota’da doğan Riley ailesiyle beraber mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmektedir. 11 yaşına geldiğinde babasının işleri sebebiyle San Francisco’ya taşınmak zorunda kalırlar. Riley çok sevdiği arkadaşlarını, okulunu ve çevresini geride bırakırken yeni bir hayata da alışmak zorundadır.

Filmdeki karakterler sadece Riley ve ailesi değildir elbette. Riley’nin zihnini kontrol eden beş temel duygu ve onların yönlendirmeleri filmin ana unsurlarını oluşturmaktadır.

Beş temel duygu

Riley’nin doğumundan itibaren yaşantısını izlerken aynı zamanda zihninde onu kontrol eden duygularla tanışırız: Neşe, Üzüntü, Korku, Tiksinti ve Öfke. Bu duygular da karşımıza birer karakter olarak çıkar ve her biri farklı bir renkle temsil edilir. Neşe sarı, Üzüntü mavi, Korku mor, Tiksinti yeşil ve Öfke kırmızıdır. Beynin ana kumanda merkezinde Neşe vardır ve her şeyi kontrol altında tutmaya çalışır. Diğer duyguların ön plana geçmesine izin vermez, Riley’nin üzülmemesi için çaba sarf eder.

Tiksinti, Korku, Neşe, Üzüntü Öfke. Ters Yüz filmi afişi.

Duygu küreleri ve karakter adaları

Riley’nin anıları duyguların renklerine göre küreler şeklinde zihninde depolanır. Gün sonunda Riley uykuya daldığında her bir anı, ilgili olduğu karakter adasına gönderilir. Beş adet karakter adası vardır: Dürüstlük, Maskaralık, Aile, Hokey ve Arkadaşlık. Riley’i Riley yapan şeyler karakter adalarında saklanır.

Bunların dışında çekirdek anı küreleri vardır. Çekirdek anılar çok önemli anlara aittir ve hepsi sarıdır, yani mutlu anılarla ilişkilidir. Neşe, diğer duyguların, özellikle Üzüntü’nün onlara dokunmasına izin vermez çünkü üzüntü onlara dokununca Riley de üzülmektedir.

Neşe ve Üzüntü

Neşe bir gün yine çekirdek anıya dokunmaya çalışan Üzüntü’yü engellemek isterken ikisi yanlışlıkla ‘uzun süreli bellek’ olarak gösterilen yere gönderilirler. Böylece zihnin kumandası Öfke, Tiksinti ve Korkuya kalır. Üzüntü ve Neşe ise uzun süreli bellekte Riley’nin hayali arkadaşı Bing Bong ile tanışırlar. Bing Bong, yavaş yavaş Riley’in hafızasından silinmeye başlasa da Neşe’ye çıkışı bulması için çok yardımcı olur.

Neşe, Riley’nin mutlu olmasının kendine bağlı olduğunu düşünüp tekrar merkeze dönebilmek için çabalarken Riley sevdiği şeyleri yapmaktan vazgeçip, çevresinden kopma noktasına gelmiştir. Böylelikle karakter adaları birer birer zarar görür. Tekrar mutlu olabilmesi için Riley’nin kendini tüm duygularıyla kabul etmeye ihtiyacı vardır. Hatta Üzüntü bu noktada anahtar bir role sahiptir.

Metaforlar

Filmde kullanılan metaforlar çok dikkat çekici ve oldukça güzel resmedilmiş. Öyle ki bunları düşündükçe içinizde filmi tekrar izleme hissi uyanıyor. Rüyalar, unutulanlar uçurumu, düşünceler treni, bilinçaltı gibi bir sürü anlatımı hayranlıkla ve çok etkilenerek izledim. Özellikle bilinçaltı metaforu çokça düşünmeme vesile oldu.

Bilinçaltının gösterildiği sahnede Üzüntü ve Neşe bir uçurumdan karanlık bir yere bakıyorlar. Aşağı indiklerinde kocaman, kilitli bir kapının önünde iki tane güvenlik görevlisi bulunuyor. Burası sorun çıkaranların hapsedildiği yer. Riley’nin en büyük korkuları da burada tutuluyor: Kocaman brokoliler, büyük annesinin elektrikli süpürgesi ve devasa bir palyaço.

Farklı zihinler

Hikayenin büyük bir kısmı Riley’nin zihninde geçse de anne ve babasının da zihnine kısa bir süre konuk oluyoruz. Kadın ve erkek beyinlerinin farklılıkları da dikkat çekici ve eğlenceli olarak sunulmuş. Riley’nin ana kumandasını Neşe yönetirken, annesinin ana kumandasında Üzüntü, babasının ana kumandasında ise Öfke var.

Bitiş jeneriğiyle beraber ise çevremizde gördüğümüz insanların ve hayvanların zihinleri ve onları komuta eden duygular da bize gösteriliyor.

Biz ve duygularımız

Filmin sonunda önceden sadece sarı olan çekirdek anıların rengarenk olması ve karakter adalarının sayısının çoğalması çok güzel düşünülmüş detaylar ve aslında bize tüm filmi özetliyor.

Bizi biz yapan tüm duygularımızdır. Hayatta sadece mutlu anlar yoktur, yeri geldiğinde üzüntü, yeri geldiğinde korku karakterimizi şekillendirir. Bazen olumsuz gözüken bir duygu bizi olumlu bir duyguya götürebilir.

Film bir animasyon olmasına rağmen soyut kavramlar içermesi sebebiyle 7 yaş üstü için uygundur diyebiliriz. Sonrasında muhakkak çocuğunuzla oturup ne anladığını ve ne anlaması gerektiğini konuşmanızı tavsiye ederim.

Ters Yüz’ü tüm yetişkinlerin hem kendilerini, hem de çocuklarını anlamaları için mutlaka izlemeleri gerektiğini düşünüyorum. Daha iyi içselleştirebilmek ve anlamlandırabilmek için bir kere daha izleme ihtiyacı hissedebilirsiniz, benden söylemesi…

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir