Şu Hayatta En Sevdiğim Kişi!

Çizim: Feyza Nur Bolatlı
Çizim: Feyza Nur Bolatlı

Başlığı okuduğunuzda birçoğunuzun aklından geçen kişiler, gözünün önüne gelen silüetler olmuştur elbette. Ne dediniz? Annem, babam, sevgilim, eşim, çocuklarım, en yakın arkadaşım.. Hatta belki de koskoca bir sessizlik.. Peki ‘En sevdiğim kişi kim?’ sorusunun doğru ya da yanlış diyebileceğimiz bir cevabı var mı? Tabii ki yoktur ama bu soruyu duyduğunuzda ya da bu başlığı okuduğunuzda vereceğiniz bir yanıt adeta diğer tüm yanıtları da kapsar nitelikte olacaktır. Belki de içimizden sadece birkaçımız bu yanıtı vermiştir. Biraz şanslıysak da daha çoğumuz.. Nedir bu yanıt? Şu hayatta en sevdiğimiz kişi kim olsa şanslıyız demektir? Şüphesiz kendimiz.

Evet ilk aklımıza gelenler listesinde bulunan hiç kimse değil de kendimiz. Şu noktada bunun bencilce bir yanıt olduğunu düşünenler olabilir ki bu oldukça doğal bir tepkidir. Çünkü yetişme tarzımıza veya şimdiye kadar tutunduğumuz toplumsal birtakım doğrulara da bağlı olarak kendini sevmek bencillik olarak algılanabiliyor. Oysa ben bencil olmaktan çok uzak, çok bağımsız bir durumdan bahsediyor olacağım.

Kişi hayatındaki her şeyden ve herkesten öte kendini sevdiğinde, öncelikle kendine saygı duyduğunda ve en çok kendine güvendiğinde zaten tüm bu duyguları hayatındaki diğer her şey ve herkes için daha yoğun ve daha kolay hissedebilir hale geliyor. İşte tam da bu yüzden şu hayatta en sevdiğimiz kişi kendimiz olmalı. Aksi bir durumda yani biz kendimizi değersiz hissettiğimizde, attığımız adımlara, verdiğimiz kararlara saygı duymadığımızda ve kendimize güvenmediğimiz takdirde bu hayatta ne tam anlamıyla birini sevebilir ne birine saygı duyabilir ne de güvenebiliriz. Dolayısıyla tüm bu duyguları annenizden, babanızdan, eşinizden ya da bir başkasından önce kendinize atfedin.

Hatta çocuklarınıza da değer vermeye kendilerinden başlamaları gerektiğini aşılamaya çalışın. Çünkü kendimizi sevmek diğer insanlara gerçek bir sevgi beslemenin, kendimize saygı duymak diğerlerine de gerçekten saygı duymanın ve kendimize güvenmek karşımızdakine de güvenebilmenin bir ön koşuludur. Ve hatta hayatımızdaki kişilerden de bize gerçek anlamda sevgi, saygı ve güven duymalarını bekleyebilmemiz için tüm bunları önce kendimize karşı hissetmemiz gerekir.

Koşulsuz Kabul Etmek

Çizim: Feyza Nur Bolatlı
Çizim: Feyza Nur Bolatlı

Elbette tüm bunları yapabilmek için dikkat çekmek istediğim bazı noktalar var. Öncelikle kendinizi koşulsuz kabul etmekle işe başlayın. En nihayetinde hepimiz insanız ve tüm hatalarımızla, kusurlarımızla, başarı ve başarısızlıklarımızla, kaybettiklerimiz ve kazandıklarımızla, güçlü yanlarımızla, kırılgan taraflarımızla var oluyoruz. Bu yüzden de bütün yönlerinizin farkında olarak tümünü kabul edin. Hiçbir koşul olmaksızın kendinizi sevmekten, kendinize saygı duymaktan ve güvenmekten vazgeçmeyin. Ne yazık ki biz başkalarına gösterdiğimiz merhameti ve şefkati kendimizden esirgiyoruz. Doğru yollardayken kendimizi ödüllendirmeyip yanlış yollara saptığımızda kendimizi acımasızca eleştiriyoruz. Bu konuda kedimize karşı daha duyarlı olmalıyız. Hiç kimsenin mükemmel olmadığını ve bizim de tam anlamıyla kusursuz olamayacağımızı aklımızdan çıkarmamız gerekiyor.

Hata Yapmamaya Programlanmış Birer Robot Değiliz

Bu yüzden de mükemmeliyetçilik hatasına düşmeyin. Yaşamınızda öncelikle kendinize ve sonra çevrenizdekilere karşı daha esnek olmaya çalışın. Hata yapmamaya programlanmış birer robot olmadığınızı unutmayın. Kendinizi sevmeyi yalnızca bir şeyler başardığınızda aklınıza getireceğiniz bir eylem olarak düşünmek gibi birtakım yanlış değerlendirmelerden de kaçınmanızı tavsiye ederim. Çünkü zaten önemli olan her koşulda kendimizi sevebilmektir. Düştüğümüzde de kendi elimizden tutup kendimizi kaldırabilmektir bahsetmek istediğim. Bazı şeyler yolunda gitmediğinde kendinizi acımasızca eleştirmek, duyduğunuz öfkeyi hemen kendinize yöneltmek ve sürekli olarak kendinizi yargılamak sizin fazlasıyla yıpratacaktır. Ki zaten kendimize bu denli yüklenmek de büyük bir haksızlıktır.

Yapmanız Gereken Sevmeye Kendinizden Başlamaktır

Çizim: Feyza Nur Bolatlı
Çizim: Feyza Nur Bolatlı

Kendinizi sevin, bedeninizi sevin, mütemadiyen aynaya bakmayı da ihmal etmeyin. Sahip olduğunuz kusurları görmezden gelmek yerine dönüştürmeye çalışın. İçinize dönmekten çekinmeyin. Karakterinizdeki güçlü yönlerinizin de zayıf yönlerinizin de farkında olun ve bunların hepsiyle var olduğunuzu kabul edin. Değişim kabullenmekle başlar ki kendinizi tümüyle koşulsuz bir biçimde kabul ettiğinizde güçlü ya da zayıf bütün yönlerinizi geliştirme şansınız olacaktır. Bu noktada kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan da vazgeçmeniz gerekir. Herkesten ve her şeyden ayrı tek ve biricik olduğunuzu kendinize hatırlatmanızda fayda var.

Şunu unutmayın ki bizim kendimize biçtiğimiz değer diğer insanların bize atfettiği, sanki bir lütufmuş gibi bize sunduğu sevgiden ya da çeşitli sebeplerle gösterdiği saygıdan ya da saygısızlıklardan bağımsızdır.

Bu yüzden bir başkasının size yönelik duygu ve davranışları yüzünden kendinizi değersiz hissetmeyin. Hayatınızdaki insanların sizi değersizleştirmesine izin vermeyin. Bu konuda istikrarlı olmaya özen gösterin ve kendinize duyacağınız sevgi, saygı ve güvenin hiçbir şeyden etkilenmesine, herhangi bir sebeple sekteye uğramasına izin vermeyin. Bunu da kendinizi gerçekten severek ve değerli hissederek yapın.

Benim de şu hayatta en sevdiğim kişi kendim ve bunu ifade edebilmek belki de yirmi senemi aldı. Oysa olması gereken buydu fakat birçoğumuz gibi ben de farkında değildim. İnanın bana insanın derdi de kendiyledir devası da kendiyledir. Bu yüzden de bu dünyada size koşulsuz, gerçek bir sevgiyi en çok verebilecek olan yine sizsiniz. Göstermeniz gereken en büyük saygı da yine kendinize yönelik olandır. Tüm bu güzel duyguları yaşamaya önce kendinizden başladığınız takdirde başkalarıyla daha güzellerini yaşama ve başkalarına da en güzellerini yaşatma şansı bulacaksınız.

Diğer yazılarıma bu bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.

Şevval Babuccu

Şevval Babuccu, Lisans eğitimini Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde tamamladı. Çeşitli edebiyat ve sanat dergilerinde deneme yazıları yazmakta ve Engelsiz Dershane'nin görme yetersizliği olan öğrencilerine gönüllü okutmanlık yapmaktadır.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir