Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Rus gazeteci, yazar ve papaz Grigori Petrov‘un Finlandiya ve halkını herkesin imreneceği bir seviyeye yükselten Finli aydınların çalışmalarını anlatan Beyaz Zambaklar Ülkesinde, örnek insan hikayeleriyle ilham veren kitaplar arasında yerini almıştır. Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı Atatürk’ün tavsiyesiyle 1928 yılında ilk kez Bulgarcadan dilimize çevrilmiştir ve okullarda okutulmuştur.
Bataklık bölge nasıl Beyaz Zambaklar Ülkesine dönüştü?
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Rus edebiyatının önemli ve etkili yazarı Grigory Petrov’un çeşitli zamanlarda Finlandiya’ya yaptığı seyahatlerindeki notlardan ve gözlemlerden oluşmaktadır. 20’nci yüzyılın başında Finlandiya’nın Rusya’ya karşı verdiği bağımsızlık mücadelesini tüm yönleriyle ele alan Petrov, bataklık bir bölgenin, üzerinde beyaz zambakların açtığı güzel bir yere dönüştürülmesini hem gerçek hem de sembolik olarak anlatır.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, yüksek medeniyet idealine gönül veren her millet ve kültürden insan için örnek bir eserdir. Bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinden olan, eğitimdeki başarısı konuşulan Finlandiya’nın sahip olduğu refah ve kültür düzeyi, halkının çalışkanlığı ve azmi sayesinde olmuştur.
Ortak bilincin öncüsü Snellman
Romanda Finlandiya’nın gelişimi, 1806 ila 1881 yılları arasında yaşayan Finlandiyalı filozof ve devlet adamı Johan Vilhelm Snellman’ın ağzından anlatılıyor. Fin halkının kurtuluşunu ve yükselişini sağlayan ortak bilincin oluşturulmasında ise Snellman’ın büyük rolü vardır. Ülkenin önce eğitim sisteminden başlayarak her alanında iyileşme sağlamak için çalışan Snellman, tüm ülkenin seferber olmasında öncülük ediyor. Aydınlardan devlet adamlarına, din adamlarından ordu mensuplarına, çiftçilerden halkın çeşitli tabakalarına kadar herkesin yer aldığı bir kalkınma hamlesi başlatıyor. O dönemki faaliyetlerinden dolayı “Halk Öğretmeni” unvanı alan Snellman, bugün dahi dünyanın en iyi eğitim sistemi olarak değerlendirilen Finlandiya Modeli’nin kurucusu konumunda yer alıyor.
Dünya Klasikleri arasında yer alıyor
Dünya klasikleri arasında yer alan roman, uzun yıllar farklı ülkelerin egemenliğinde yaşamış bir toplumun kendi ayakları üzerinde durmasını hayatın içinden örneklerle anlatır. Toplumun her kesiminden insana “Ülkemin refah bir seviyeye yükselmesi için ben ne yapabilirim?” sorusunu sordurur. Hayatının önemli bir kısmını Finlandiya’da yaşamış olan Petrov, eserinde ülkenin ekonomiden eğitime, sağlıktan tarıma kadar birçok farklı alandaki gelişimini destansı bir şekilde dile getirir.
1923 yılında Saraybosna’da yayınlanan eser, 1800’lerin son döneminde Finlandiya halkının içinde bulunduğu durumu, cehaletten kurtulmak için başta Johan Vilhelm Snellman olmak üzere ülkedeki bir avuç Fin aydının verdiği olağanüstü çabayı anlatır. Kısa sürede birçok dile çevrilen kitap, özellikle Yugoslavya Krallığı’nda, Bulgaristan’da ve Türkiye’de çok beğenilmiştir.
Atatürk’ün tavsiye ettiği kitap
Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla okulların müfredatına dahil edilen kitap, vatan bilincinin oluşması ve toplumsal gelişim için önemli bir kılavuz niteliğinde. Bu sebeple Beyaz Zambaklar Ülkesinde “Atatürk’ün okunmasını tavsiye ettiği kitap” olarak da bilinmektedir.
1928 yılında Ali Haydar Taner tarafından ilk kez Türkçeye çevrilen kitap, dört farklı çevirisiyle 41’den fazla baskı yaparak günümüze kadar en çok çevrilen ve yayımlanan yabancı kitaplar arasına girmiştir.