İngilizceyle Yeni Tanışan Çocuklara Nasıl Yaklaşmalıyız?

İngilizceyle Yeni Tanışan Çocuklara Nasıl Yaklaşmalıyız?
Fotoğraf: Organik İngilizce

Açılır mı açılmaz mı, nasıl olur nasıl olmaz derken 1,5 yıl aradan sonra bugün okullarına kavuştu çocuklar. Pandeminin hâlâ devam ediyor olması herkes için biraz endişe kaynağı olsa da arkadaşsız, okulsuz bir eğitim hayatı da kabul edilebilir değil. Bazı anneler bugün ilk defa evlerinde derin bir sessizlik yaşadılar çünkü çocukları bugün okulla tanıştılar. Tabi ilk defa okulla tanışmak demek bir çok çocuk için ilk defa İngilizce ile de tanışmak demek.

Peki İngilizceyi yeni öğrenmeye başlayan, daha doğrusu okullarda ilk defa İngilizce dersi görecek çocuklara karşı tutumumuz nasıl olmalı?

Öğretmenin ilk görevi; İngilizceyi sevdirmektir

Geçmişe dönüp ilk İngilizce dersime bakıyorum…Bizim zamanımızda ortaokul-1’de yani şimdiki 6. sınıf seviyesinde İngilizce dersleri başlardı. Ortaokullu olmak başlı başına önemli bir halken bir de İngilizce ile tanışma düşüncesi bizi havalara uçururdu. İlçemizin en büyük lisesinin, ortaokul kısmında, kalabalık bir sınıfın içinde işlediğim ilk İngilizce dersi tamamen bir hayal kırıklığı olmuştu benim için.

Sınıfa giren öğretmenimiz 40 dakika boyunca kimseyle göz teması kurmadan, sıralar arasında hızlı hızlı dolaşarak sadece İngilizce konuşmuştu. Ne anlattı, ne dedi hiç birimiz anlamamıştık. Bence de İngilizce derslerinde İngilizce konuşulmalı, Türkçe konuşulmamalı, bu düşüncemin sonuna kadar arkasındayım ama bu öğretmenimiz konferans verir gibi ya da kendi kendine dertleşir gibi konuştu, konuştu, konuştu… Ne bir tanışma, ne bir oyun, ne bir etkinlik, ne bir görsel hiç bir şey görmedik.

İngilizceyle Yeni Tanışan Çocuklara Nasıl Yaklaşmalıyız?
Fotoğraf: Kuanish ReymbaevUnsplash

Neyse ki bir hafta sonra o gitti, başka bir İngilizce öğretmenimiz geldi ve işte o zaman İngilizcenin aslında nasıl bir şey olduğunu gördük. Aynı zamanda komşumuz olan Samiye öğretmenim de sadece İngilizce konuştu ama bakışları, davranışları, gülen gözleri, o kadar kalabalık bir sınıf içinde bile oyun oynatmayı başarabilmesi, son derece sıkıcı olan sarı sayfalı ders kitabını kenara koyup kendi yöntemleri ve programıyla eğlenceli dakikalar yaşatmasıyla İngilizceye dair ilk sevgi tohumunu kalbime bıraktı.

Bu mesleğe atıldıktan sonra o zamanları daha iyi anlar hale geldim. İngilizce öğretmeninin ilk görevi ve belki de tek görevi İngilizceyi sevdirmektir. Sizi ve dersinizi seven çocuklar -edinim, öğrenim, kazanım, adına her ne derseniz deyin- elde ederler. Çocukların gözlerine bakın, gülümseyin, eğlenin, eğlendirin, keyif almaya bakın. İngilizceyi sevmeyen bir çocuğun İngilizceye ilgi göstermesi kesinlikle beklenemez.

Veliler olarak nelere dikkat etmeliyiz?

İngilizce öğrenmeye başlayan çocuğumuz okuldan eve geldiğinde genellikle meraklı bir tayfa bekler onu. Acaba ne öğrendi, öğrenebildi mi, konuşabilecek mi, ne öğrendiyse bir söylese ya…Tüm bu kafa karmaşıklığı içinde ilk soru gelir: İngilizce dersinde ne öğrendiniz? Çocuk cevap verir: Bir şey öğrenmedik!…

İngilizceyle Yeni Tanışan Çocuklara Nasıl Yaklaşmalıyız?
Fotoğraf: Ben MullinsUnsplash

Eğer ilk İngilizce dersinden sonra çocuğunuz bir şey öğrenmedik diyorsa hiç telaşlanmayın. Aksine olması gerekenin bu olduğunu bilin. Bunun iki nedeni var? Ya çocuğun bu soruya verecek gerçek bir cevabı yoktur çünkü ne öğrendiğinin farkında değildir ya da böyle bir soru sorulmasından hoşlanmıyordur. Peki ne yapmalı?

Öncelikle çocukların test edilmekten hoşlanmadığını bilin. Ne öğrendin, bunun İngilizcesi ne, hadi bana öğrendiğiniz şarkıyı söyle gibi sıkıştırmalarınız işe yaramayacağı gibi çocuğun bu konuda sizinle yapacağı paylaşım miktarının da azalmasına sebep olabilir. Her çocuk elbette aynı değildir, bazıları siz sormadan her detayı anlatır ama onlar bile aralarda müdahale edip bir şeyler sormanıza tepki gösterebilirler. İlk aşamada çocukların verdiği bilgiyle yetinmeyi deneyin, sonrasında zamanla ya kendi anlatacaktır ya da öğretmeninden daha sağlıklı bilgileri alacaksınızdır. Sadece biraz süreci gözlemleyin.

Yeni bir dilin çocuk için endişe kaynağı olabileceğinin farkında olmak lazım. Daha önce hiç duymadıysa ya da sınırlı olarak maruz kaldıysa yabancılık çekmesi, garipsemesi ve bir anda alışamaması normaldir. Tabi zamanla bu endişenin kaybolmasını bekleriz, eğer kaybolmuyorsa, çocuk sürekli İngilizceden kaçma tavrı sergiliyorsa öğretmenleriyle görüşüp sebebini bulmalı ve çözüme odaklanmalısınız.

Ayrıca dilin bir süreç olduğunu unutmamalısınız. Bir kaç ders sonunda çocuktan İngilizce bir şeyler söylemesini beklemeniz gerçekçi bir tavır değildir. Anadilini öğrenen çocuklar da belli bir maruz kalmanın sonunda konuşmaya başlarlar. Yabancı dilde bu sürenin biraz daha uzun olması normaldir. Yani İngilizce dersi görmeye başlayan çocuk hemen cümle kuramaz, başta da söylediğim gibi hem veli hem öğretmen olarak odaklanmamız gereken asıl konu, çocuğun dile karşı olumlu duygular geliştirmesini sağlamaktır.

Hepimiz için mutlu, sağlıklı, başarılı, huzurlu ve sevgi dolu bir yıl olsun…

Yabancı dil edinimi hakkındaki diğer yazılarıma ve sayfama ulaşıp farklı konularda bilgi sahibi olabilirsiniz.

Organik İngilizce

Organik İngilizce, 2016 yılından beri Instagram'da @organik.ingilizce adıyla İngilizce üzerine oyun, etkinlik, kitap ve bilgi paylaşımı yapan bir sayfadır. Ezber ya da çeviri yaptırmadan, doğal olarak bolca dile maruz bırakarak, eğlenceli etkinlikler ve oyunlar ile çocuklara İngilizceyi sevdirmeyi ve kalıcı bir dil edinimini hedefler.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir