Salgın sürecinde eve sığınmak

Çizim: @SULEpen

Ev tehlikeli bir dünyada güvenli bir yerdir, şüpheli bir dünyada emin, yabancı bir dünyada tanıdık, kirli bir dünyada kutsal bir yerdir.”

Elif Ela GÜNEŞ, İnsan Varlığının Bütünleyicisi Olarak “Ev”in Anlamı, Yüksek Lisans Tezi, s:57, 2002.

Evde olmak, herkes için farklı zamanlarda farklı anlamlar ifade etse de hepimizin evde olma ile ilgili ortak hisleri vardır. Bunlardan biri güvende olmak. Her ne şekilde, nerede ve nasıl olursa olsun kendi evimiz bize sığınaktır; en rahatı, en sıcağı ve güvenlisidir. Bunun en önemli örneğini salgın sürecinde gördük. Tüm dünya için ‘evde kalmak’ olduğundan çok daha farklı bir anlama büründü. Hem kendimiz hem tüm ülke için kendi sığınağımızda olmamız bir göreve dönüştü.

Sınırlarımız

“Dışarıya ait ne varsa artık evin içinde.”

Umut ŞUMNU, Hayat Eve Sığar mı? COVID-19 ve Mimarlığın Bağışıklık Sistemi, Mimarlık Dergisi Mayıs-Haziran, 2020.

Salgın sürecinin başından beri evde olma hali bize yeni deneyimler yaşattı. Ev kavramına, doğaya, sokağa, caddelere hatta gökyüzüne bile bakışımız değişti. Pencereler evdeki biz ile dünya arasında bir sınır oldu. Görmek ve gökyüzüne ulaşmak, hissetmek ve dokunmak arasında gidip geldik. Manzaramız neydi? Penceremiz bize ne sunuyordu? Bu sınırda hayatın içini ve dışını aynı anda yaşadık. Evin içinden bir pencere vasıtasıyla dışarı ile bağ kurmaya çalıştık. Artık daha dikkatli, daha meraklıydık evin hem içine hem dışına. Pencere bizim dışarıya açılan bulanık sınırımızdı. İçeriye giren güneşi, ılık bir rüzgarı, neşe veren kuş seslerini ve bazen dinginleştiren yağmur sesini içeriye davet ediyordu. Sınır bir anlamda engelken aslında canlılığın en çok hissedildiği geçirgen bir ‘yer’dir. Sınırda yaşam vardır.

İllustrator: Ema Malyauka

Evin içi bizimle dönüştü, bazen daraldı bazen genişledi. Tüm aile fertlerinin aynı zamanda beraber olması ilişkilerin bağını değiştirdi, geliştirdi. Sağlık çalışanları için ev kavramı özlem içerdi.

Bu dönemde evimizin her detayı ile ayrı ayrı ilgilenme ihtiyacı da hissettik. Mutfakta çok vakit geçirdik. Yeni tarifler denedik. Yeteneklerimizin farkına vardık. Mekanlarımızda değişikliğe gittik, belki el emeğimizle bir şeyler kattık, bazı alanlarımızı organize ettik, olduğumuz yeri güzelleştirmeye hep gönüllü olduk. Kendimizi anlamaya çalıştık, evle beraber içimize döndük, yeni planlar yaptık, yeni alışkanlıklar edindik. Ev ile ilişkimizi sorgulatan ve değiştiren bir süreçten geçtik. Kendi sınırlarımızı yeniden keşfettik. Peki neydi sınırlarımız?

Sınırsız etkileşim

“Benim mekanım, benim bedenimdir”

Henri LEFEBVRE, Mekanın Üretimi (1974), Sel Yayınları-2016, s:200.

Fiziki evimiz duvarlar ile sınırlıyken, bizi sonsuz bir dünyaya açan sanal alem, mekanın sınırlarını sorgulatıyor. Sosyal medyada, bulunduğumuz yerlerin sınırı ve sayısı yok. Bir dakika içinde yüzlerce mekandan geçiyor, yüzlerce başka eve konuk oluyor, birbirinde farklı hayatlara şahit oluyoruz. Bu durum, bizim ev dediğimiz yapının sınırlarını oldukça değiştiriyor. Ev içinde ev, mekan içinde mekan. Gerçek evimiz neresi?

Bachelard’a (1996) göre ev bizim dünyadaki köşemizdir. Evlere kapandık fakat bir o kadar aslında dünyaya açıldık. Müzeler, sergiler, konferanslar, eğitimler hepsi çevrimiçi haliyle bize açıldı. Biz çok açık ve sonsuz bir mekan içine kapandık aslında. Bu yönüyle hayat eve sığdı hatta taştı diyebilir miyiz? İşte kişisel mekanımızı oluşturan bir öğe de bu sanal alem. Biz esnek bir canlı olarak, yaşamımızı da mümkün olduğu kadar esnetiyoruz. Ev-pencere-oda- kapı-balkon-kitap-telefon-internet ile sanal dünyalar, bunların etkileşimi bize kendi mekanımızı veriyor.

Dönüşen mekanlar

“İçinde bulunulan yer demek olan “mekan”, var olma anlamına gelen Arapça kevn
sözcüğünden türemiştir.”

Orhan HANÇERLİOĞLU, Felsefe Ansiklopedisi: Kavramlar ve Akımlar (1976), Remzi Kitabevi.


Bu zamanda ailedeki tüm fertlerin kendi mekanı kendiliğinden oluşmuş olabilir. Bir köşe, bir koltuk, bir masa… Yemek masası uzaktan eğitim masasına, bazı köşeler hobi köşesine, balkon küçük bir atölyeye, odamızın ortası spor alanına dönüşmüş olabilir.

İllustrator: Ema Malyauka

Mekanların bu dönüşümü bize evin ne kadar canlı bir yapı olduğunu anlatır. Ev yaşar, hareketlidir, organiktir. İçindeki bireylerin alışkanlıkları ve davranışlarına göre ev kendini uyarlar. Bize imkan sunar. Bu anlamda ev bize hayat sağlar. Bu hayat hem fiziksel hem ruhsaldır.

“Ev, ikamet edenin kişiliğinin ve onun eşsiz yaşam izlerinin ifadesidir.” Diyor Pallasmaa.
Evde ortak alanlar oluşturduğumuz gibi kendi kişisel alanlarımızı da yaratırız. Bedenden sonra insanın meskeni, kendi ürettiği mekanıdır.

“Her canlı beden bir mekandır ve kendine ait bir mekanı vardır: orada kendini ve mekanı üretir.”

Henri LEFEBVRE, Mekanın Üretimi (1974), Sel Yayınları-2016, s:188

Bu mekan bize özgürlük sağlar. Sığınak içinde bir sığınak olur. Kitap köşeleri, hobi mekanları, oyun alanları, çalışma alanları, hepsi bize ev içinde özel bir alan yaratır.

İllustrasyon: Ema Malyauka

Küçük detaylar, mutlu olduğunuz bir an, farklı hissettiğiniz bir sabah, hayallere daldığınız bir köşe, evdeki çocukların kendi hayatlarını kurduğu dünyaları… Evde ne çok anı ne çok hikaye ne çok hayal ne çok umut var. Evde herkesin özel bir yeri, her yerde ise tüm aileden bir iz var. Bu izler aslında evi ‘ev’ yapan, bizim evimiz yapan.

Evim ve Ailem ekibi vasıtasıyla yazım ile size bir iz bırakıyorum. Sonraki yazılarımda iç mekan tasarımı ile ilgili birçok farklı konu, öneri ve fikirlerle sizinle olacağım. Görüşmek üzere…

Meryem Alp

Meryem Habibe ALP, 1995 İstanbul doğumluyum. İstanbul Gedik Üniversitesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden 2017’de derece ile mezun oldum. 4 yıldan beri sosyal medyada, tasarlayıp ürettiğim defterlerin satışını yapıyorum. Fotoğrafçılık, hüsn-i hat ve klasik gitar belli zamanlarda ilgilendiğim hobilerim arasında. Şuan ise Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü İçmimarlık Anasanat Dalı’nda yüksek lisans yapmaktayım.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

4 Responses

  1. Betül Çiner dedi ki:

    Evimiz ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi…tek kelimeyle bayıldım..ve kendi evime bakışım birden değisti ve kıymetlendi..Elinize,yüreğinize ve emeğinize sağlık👏Evimde güzel an’ların izlerini taşıyacak fikir ve önerilerinizi takip ediyor olucam..yayın hayatınızda evimveailem ekibi ve size Meryem ALP başarılar diliyorum…

  2. Cennetgizem dedi ki:

    Tebrik ederim çok güzel bir yazı olmuş🌹🌹 evlerimizden huzur ve neşe eksik olmasın 😊

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir