Pandemide çocuk olmak

Pandemide çocuk olmak. Fotoğraf: Atoms on Unsplash

“Hayattaki en değerli varlıklarımız, gözbebeklerimiz kimdir?” desem bu yazıyı okuyan tüm anneler elbet “çocuklarımız” diyecektir. Hal böyle olunca o ayaklarına taş değse, ellerine diken batsa kendi kalbi kanayacak olan annelerin bu dönemdeki en büyük korkusu onların sağlığına bir zarar gelmesi. Pandemi çocukları…

Evet, bu güzel yavrucaklar bizler gibi olağanüstü bir dönemden geçiyor hem de seni, beni, onu değil, sadece ülkemizi değil, tüm dünyayı ilgilendiren global bir sorunla mücadele ediyor. Belki pek çoğunun ne olduğundan haberi yok, pek çok bebeğin anne babasının yüzü dışında gördüğü, tanıdığı bütün yüzler maskeli. Pek çoğu o ağızlarına taktıkları minik maskenin anlamından bihaberler. Biraz daha büyükleri olayı biliyor fakat kendini nasıl koruyacaklarını tam bilemiyor. Çocuk onlar, kalpleri sevgi ile dolu karşıdan aynı kendisi gibi sevgi dolu bir kalple kollarını açmış ellerini uzatmış gelen bir arkadaş gördüğünde tabii ki sarılacak ne yazık ki onlar kendilerini bizler gibi koruyamayacak. Bunun bilincinde olmak zaten omuzlarında büyük sorumluluk olan ebeveynlerin yükünü biraz daha ağırlaştırıyor.

Kafalarda onlarca soru…

  • Acaba bu sene çocuğum için bir travma oluşturacak mı?
  • Çocuklarımız arkadaşlarına temas etmeden, fiziksel bağ kurmadan yaşıyor. Bu ileride çocuklarımız için bir problem olacak mı?
  • Çocuklarımızın sürekli ekrana bakarak eğitim görmesi ne kadar doğru?

Gibi gibi kaygılarımız ve endişelerimiz var hepsi haklı endişeler fakat biz sorularımızı kendi olaya yaklaşımımızla cevaplandırabiliriz.

Okul çağındaki çocuklar eğitimlerini bilgisayar ve tablet ile görüyorlar, temassız iletişimler söz konusu oluyor. Öğretmenler de bunları yeni deneyimliyoruz toplantılarımız online, görüşmelerimiz online, planlarımız online, sevdiklerinizle sohbetlerimiz deseniz öyle. Pekii biz bu süreci çocuklarımızın yaş grubuna göre onlara açıklayıcı bir şekilde anlattık mı yoksa bu sürecin onların psikolojisini bozacağını düşündüğümüz için ne kadar saklayabilirsek kâr deyip onlara hiç aktarmadık onlardan gizledik mi? Bu süreçte onlarla doğru bir iletişim kurmanız son derece önemlidir.

Çocuklarımızla iletişim kuralım

Onların ihtiyacı olan şey onları düşündüğümüz, fiziksel ve psikolojik sağlıklarından endişe ettiğimiz için bir şeylerin onlardan saklanması değil onlara açık açık net ve anlaşılır bir şekilde içinde bulunduğumuz durumun anlatılmasıdır. Bunu yaparken onların endişeleri hisleri duygu ve düşünceleri ön planda tutulmalıdır. Karşınızdaki masum gözler eğer siz durumu anlatmaya başladığınızda korku ve endişe ile bakmaya başlıyorsa ellerinden tutun göz hizasına gelin ve onunla konuşun. Onun kafasındaki bütün soru işaretlerini dinleyip hepsini kısa ve net bir şekilde cevaplandırın onu anladığınızı, hislerini benimsediğinizi, duygularını içselleştirdiğinizi onun dilinden ifade edin. Emin olun anlaşılma duygusu ona en iyi gelen şeylerden biri.

Çocuklarımıza güven telkin edelim

Ve güven… Ebeveyn güveni çocuk için, onun dünyasındaki kalesinin sapasağlam duvarlarıdır. Asla yıkılmaz ve sarsılmaz. Sizin ona verdiğiniz güven onun daha sağlıklı, daha özgüvenli pozitif çözüm üretici sıkıntılı durumlarda pes eden değil durumun üstesinden gelmeye çalışan, bunun için çabalayan bir insan olmasını sağlar. Covid-19 sürecinde çözüm üretebilen karamsar olmayan içinde bulunduğu durumlarda bardağın boş değil dolu tarafından bakabilen çocuklar olmaları çok yüksek oranda sizin elinizde sevgili ebeveynler.

Çocuklarımızla kaliteli zaman geçirelim

Peki, bu içinde bulunduğumuz durumun ne gibi bir dolu tarafı olabilir? Evin içinde sosyal iletişimden soyutlanmış bireyler olduk çocuklarımız akran temassız büyüyorlar, parklara çıkamıyorlar, bahçelerde koşamıyorlar bunun dolu tarafı nedir? diye soranlarınız olacaktır elbet. Bardağın dolu tarafını arttırmakta sizin elinizde. Artıları çoğaltıp eksileri azaltmakta bizlerin elinde. Madem evdeyiz çocuklarımızla evde nasıl etkili zaman geçirebiliriz onları düşüneceğiz. İlk olarak ekrana bakma sürelerini olabildiğince minimize etmeliyiz. Zaten ekranla yeterince haşır neşir oluyorlar eğitim gördükleri süre içerisinde. Bir de biz evin içinde sıkılıyor ne yapsın deyip ellerine tablet telefon verirsek vay halimize. Çünkü biliyorsunuz yaş grubuna bağlı olarak değişmek üzere çocukların ekrana limit dışı bakma süresi artar ise hem fiziksel hem zihinsel bazı sorunlar ortaya çıkabiliyor. Ben bu konuya dikkat etmenizi önemle rica ederim. Öte yandan aslında bu dönem çocuklarımızı daha yakından tanımak için büyük bir fırsat olabilir. Onların ilgi alanlarını keşfedip o ilgi alanlarına göre yönelimler yaparak güzel zamanlar geçirebilir onların kişisel gelişimlerine katkı sağlayabilirsiniz. Emin olun anne baba – çocuk etkileşimi de çocukların sosyal, psikolojik, duygusal gelişimleri için mükemmel bir araçtır. Birçok araştırmayla desteklenmiştir.

Yalnız değilsiniz herkes aynı süreci yaşıyor

Akran iletişimsiz yaşamaları sıkıntı olacak mı sorularına gelince, elbet normal bir dönem değil bunu hepimiz kabullendik. Onlara anlatıp ve onları da sağlıklı bir şekilde kabullendirdiğimizi göz önüne alırsak bu dönemi sadece biz ve bizim çocuklarımız yaşamıyor. Temas edemediğinden endişe ettiğiniz akranları da aynı sürece dâhil. Bu süreç sadece size ve sizin çocuğunuza has bir süreç değil dolayısıyla siz ne yaşıyorsanız onlar da aynısını yaşıyor bu yüzden can sıkmadan moral bozmadan herkesin aynı süreci geçirdiğini, ülkece ayni dertten muzdarip olduğumuzu düşünürsek bu sorularınız için de içinizi biraz da olsa rahatlatabilirsiniz.

Fotoğraf: Kelly Sikkema on Unsplash

Çocuklar doğaları gereği değişimlere çok çabuk adapte olurlar emin olun normalleşme sürecinin altından da büyük bir başarıyla kalkacaklardır. Evde kaliteli vakit geçirmek için ailece oynanan kutu oyunları, geleneksel oyunlarımız, birlikte bir masa etrafında oturup sohbet etmek, birlikte yemekler yapıp yemek, evi birlikte temizlemek, akşamları sıcak bir şeyler içerek kısa aile filmleri izlemek onların bu dönemde kafalarının içinde yaşadıkları korkuları büyük bir oranda azaltacaktı aynı zamanda birlikte sizinle evde vakit geçirmekten keyif alacaktır.

Anne babalar, önce sizin sağlığınız

Sizlere de rica ve tavsiyem şudur ki sevgili ebeveynler, bu dönemde en başta kendi psikolojik ruhsal ve fiziksel sağlığınız için (sizin sağlığınız onlar için çok ama çok önemli).sonra ise onların küçük bedenlerinin fiziksel sağlığı minik ruhlarının psikolojik sağlığı için daha sakin temkinli ve tedbirli olmanızdır. Doğru ebeveyn yaklaşımıyla onları bu sürece dâhil edebilir ve bu dönemi travmatize etmeden atlatıp sonraki normalleşme sürecine uyumlu bir şekilde alıştırabilirsiniz.

Umarım ki bu dönem kısa bir süre içinde son bulur ve biz eski düzenimize çocuklarımız eski düzenlerine parklarına bahçelerine arkadaşlarına hızlı bir şekilde kavuşurlar. Unutmayın ki her zorluktan sonra bir kolaylık vardır. Sabahında güneş doğmayan hiçbir gece yoktur. Umut ve kararlılıkla üstesinden geleceğiz ülkece.

Sağlıcakla kalın.

Büşra Kartaler

Büşra Kartaler, 1994 yılında Ankara'da doğdu. Üniversite öğrenimi boyunca haber spikerliği yaptı. 2016 yılında Selçuk Üniversitesi'nden Sosyoloji alanında mezun oldu, pedagojik formasyon alarak öğretmen oldu. 2020 yılında AÜ Radyo ve Tv Programcılığı eğitimini tamamladı. Kartaler, eğitim koçluğu ve öğrenci danışmanlığı yapmaktadır. Şiiri, kitap okumayı, felsefeyi ve gündemi takip etmeyi sevmektedir. Evli ve bir çocuk annesidir.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir