Dönüşüm: Bir Böceğin Öyküsü!

Öldükten sonra yıldızı parlayan yazarlardan olan Franz Kafkanın en önemli eserlerinden biri olan Dönüşüm, sistemin kölesi olan ve sadece birilerinin işine yaradığında değer gören insan/toplum algısına başkaldırı niteliğindedir.

Dönüşüm. Fotoğraf: Macide Yirmibeşoğlu
Dönüşüm. Fotoğraf: Macide Yirmibeşoğlu

Mutsuz bir çocukluk geçiren Kafka’ya babasınınBir asalak gibi yaşıyorsun’ dediği ve Kafka’nın bu cümleyi duyduktan sonra Dönüşüm eserini yazmaya karar verdiği iddia edilir. Peki Dönüşüm neyi anlatır?

Böceğe dönüşmek

Kitap ‘Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu’ cümlesiyle başlar. Gregor Samsa, bir pazarlama şirketinde çalışmaktadır. İşini çok sevdiği söylenemez ama babasının patronuna olan borcu nedeniyle o işte çalışmak zorundadır. İşini bir gün bile aksatmamış, her gün deli gibi çalışmıştır. Ta ki o güne kadar yani böceğe dönüştüğü o sabaha kadar…

Böcek olarak yaşamak

Bu beklenmedik dönüşüm Gregor’un ailesini ve patronunu şok eder. Onun böceğe dönüşmüş halini gören aile üyeleri Gregor’a bakmak dahi istemezler. Sadece kız kardeşi Grete onunla ilgilenir, odasını temizler, yemeğini getirir ama Gregor’u görmek onu da tedirgin eder. Bir süre sonra o da uzaklaşmaya başlar.

Ailenin geçimini sağlayan Gregor, böcek olunca bu sefer tüm yük ailenin üstüne kalır. Hem işe yaramayan hem de eve her geleni tiksindirip kaçıran bir böceği istemeleri mümkün müdür? Asla…

Dönüşüm aslında nedir?

Dönüşüm. Fotoğraf: Macide Yirmibeşoğlu
Dönüşüm. Fotoğraf: Macide Yirmibeşoğlu

Konuya böyle bakınca çok da mantıklı gözükmediği aşikar. ‘Saçma sapan bir konu, insan böceğe dönüşür mü canım’ diyebilirsiniz. İşte bu noktada Kafka’nın metaforlarına şapka çıkarmak gerekiyor. Çok detaya girmeden kısaca şunu söyleyebiliriz: Eğer birilerinin işine yarıyorsan senden iyisi yoktur ama işe yaramadığın zaman da böcek kadar değerin yoktur.

Kafka’nın böyle düşünmesine sebep olan etkenler için çocukluğuna bakmakta fayda var. Yazının başında da belirttiğim gibi mutsuz ve kötü bir çocukluk geçiren yazarın babasıyla ilişkileri de hiç bir zaman iyi olmamıştır. Babasının kendisine yönelttiği ‘asalak’ tabiri Dönüşüm’ün ortaya çıkmasında etkili olsa da diğer tüm eserlerinde suçluluk duygusunu, öz benlik algısındaki hasarları ve derin yalnızlığı görebiliriz.

Kafka’nın hayatındaki kilit isim

Hukuk fakültesini bitirdikten sonra bir sigorta şirketinde işe başlayan Kafka orada Max Brod ile tanıştı. Edebiyatla tanışmasına vesile olan Max Brod ve Kafka birbirlerine iyi birer arkadaş oldular. Kafka vereme yakalanıp 40 yaşında hayata gözlerini yummadan önce tüm eserlerini Max’e verip ölümünden sonra hepsini imha etmesini istedi çünkü hiç bir zaman kendine güveni olmayan yazar eserlerini de kayda değer bulmuyordu.

Fakat arkadaşı Max kendisini çok sevmesine rağmen bu vasiyetini yerine getirmedi, aksine Kafka öldükten sonra eserlerinin basılmasını sağladı. Böylece Kafka kendi şöhretini göremese de Dünya Edebiyatı’nın tartışmasız en önemli kalemlerinden biri oldu.

Dönüşüm Kitap Kapağı

Kafka Dönüşüm’de Gregor Samsa’nın dönüştüğü varlık için orijinalinde ungeziefer kelimesini kullanır. Aslında bu kelime, tam olarak ‘böcek’ kelimesinin karşılığı değildir. ‘İstenmeyen ve kirli yaratık, haşare’ anlamlarına gelse de dünya çapındaki çevirilerde böcek olarak kullanılmıştır.

Kafka henüz o zamanlar meşhur olmayan bu öyküsü için ‘eğer basılacaksa kapağında kesinlikle böcek resmi olmamalı, hatta uzaktan bile böcek görünmemeli’ demiş ama görünen o ki bu istek pek çok kişinin umurunda olmamış.

Bu yazıyı hazırlarken dünya çapında farklı dillerde basılmış Dönüşüm kitap kapaklarını biraz araştırdım. Belki de iki yüzden fazla farklı kapak gördüm, üstünde böcek resmi olmayan kapak sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.

Bir Garip Franz Kafka

Ne çocukluğunda ne gençliğinde yüzü gülen Kafka bu mutsuz yaşamına 40 yaşındayken veda etmiş. Yakalandığı verem hastalığı yüzünden son yılları hep senatoryumlarda geçmiş ve neticede bu hastalıktan kurtulamamış. Ne zaman Kafka’nın bir eserini okusam yaşadığı hayatın satırlarına ne kadar da sindiğini görürüm.

Kafka’yı ünlü olduktan sonra yani öldükten sonra inceleyen insanlar onun hakkında farklı tespitlerde bulunmuşlar. Kimisi şizoid kişilik bozukluğu var demiş, kimisi anoreksiya nevrozası var demiş, kimisi de depresif ve intihara meyilli olarak tanımlamış.

Kafka’yı anlamak

Kafka’nın eserleri çok kolay okunmaz ya da anlaşılmaz, tıpkı kendisinin de yaşarken anlaşılamadığı gibi…Kolay anlaşılmaz evet ama anlamaya çalışanlar için de çok derin anlamlar ifade eder. Hakkında kim ne derse desin, Kafka bir ekoldür ve Dönüşüm bu ekolün en önemli basamaklarından biridir. Henüz Dönüşüm ile ya da herhangi bir Kafka eseriyle tanışmayanlar varsa bu bilgiler ışığında okumalarını tavsiye ederim çünkü Kafka anlaşılmadan eserleri çok kolay anlaşılmaz.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir