Çocukları İngilizceden Nasıl Soğutuyoruz?

Çocukları İngilizceden Nasıl Soğuturuz?
Fotoğraf: Katie GerrardUnsplash

Hepimiz çocuklarımızın ya da öğrencilerimizin İngilizceyi iyi öğrenmesini arzu ederiz. Bu amacın peşinden canla başla gider ve elimizden gelen tüm imkanları seferber ederiz. Hem ebeveynler olarak hem öğretmenler olarak onlar için en iyisi olsun isteriz. Bazen iyi niyetle söylediğimiz bazı sözlerle ya da eyleme geçirdiğimiz davranışlarla farkında olmadan çocukların İngilizceden soğumalarına sebep olabiliriz ya da öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyebiliriz.

Geçmişte bir çoğumuzun maruz kaldığı, günümüzde de çocukların karşılaştığı bu iyi niyetli ama sıkıntı oluşturabilecek davranışları bir kaç bölüm halinde ele almak istiyorum. Önce bu haftanın başlıklarına bakalım.

Test etme niyetiyle küçük çocuklara sürekli soru sormak

Aslında hiç kimse test edilmekten hoşlanmaz. Yetişkinler olarak bile birinin bizi test etmek amacıyla sorular sorduğunu ve bunu çaktırmadan yapmaya çalıştığını görsek sinirlerimiz tavan yapar. Küçük çocukların anlamadığını düşünürüz ama sürekli ‘Bunun İngilizcesi ne? Söyle bakalım bu ne?’ gibi test edici cümlelere maruz bıraktığımız çocuklardan cevap almamız pek mümkün olmadığı gibi bir süre sonra inadına ters tepkiler görmemiz de kaçınılmazdır.

Fark ettirmeden, oyun içinde, doğal diyaloglarla istediğinizi alabilirsiniz. Biraz gözlem yapmanızı ve sabırlı olmanızı tavsiye ederim.

Teşvik amacıyla da olsa ceza olarak yazı yazdırmak

Çocukları İngilizceden Nasıl Soğuturuz?
Fotoğraf: Hello I’m NikUnsplash

Zamanı geldiğinde çocukları İngilizce yazı yazmak için teşvik etmek elbette gereklidir ama hiç bir bağlantı ya da amaç yokken ‘Bu kelimeleri, cümleleri 10 kere yaz’ demek, üstelik bunu ceza olarak vermek çocuklar için bir işkence olduğu gibi İngilizceden soğumaları için de güzel! bir sebeptir. Daha da kötüsü yanlış yazdığı kelimeleri iki katı bir sayıda tekrar yazmasını istemek berbat bir kısır döngüdür.

Bu yazdıklarımdan İngilizce yazı yazdırılmamalı sonucu çıkarılmamalı, writing (yazma) dilin dört temel becerilerinden biridir ama diğer üç beceriden sonra gelir ya da okumayla beraber yavaş yavaş başlar. Anadilde de önce dinleme, konuşma vardır okuma ve yazma daha sonraki aşamalardır. Daha okumayı bilmeyen çocuğu İngilizce gibi ses sitemi farklı bir dilde yazmaya zorlamak bize çok olumlu dönütler vermez. Yukarıda da belirttiğim gibi bunu amaçsız, öylesine ya da ceza niyetiyle vermek de olumsuzluğu katlar.

İngilizce kelimelerin Türkçe okunuşlarını yanlarına yazmak

Bu da çok temiz duygularla, çocuklarımıza yardımcı olmak niyetiyle yaptığımız ama dili edinme ya da öğrenme yolunda çok zararları olan bir uygulamadır. Burada bahsettiğim, kelimelerin Türkçe anlamlarını yazmak değil, Türkçe okunuşlarını yazmaktır. Örneğin, ‘cat’ kelimesinin yanına parantez içinde okunuşu olarak ‘ket’ yazmak! Bazı kelimelerde doğru telaffuza yakın bir yazım elde edebilirsiniz ama çoğunlukta hatalı bir yönlendirmeye sebep olursunuz.

İngilizce ve Türkçenin ses sistemleri birbirinden farklıdır ve bu farklılıklarla beraber sesi yazıya aktarmak mümkün değildir. Böyle yazarak doğru söylenişleri yanlış verebileceğimiz gibi kelimenin orijinal yazılışının öğrenilmesini de zorlaştırmış oluruz. Yazmak yerine sesli sözlüklerden kelimenin telaffuzunu dinletmek çok daha faydalı ve mantıklı bir harekettir.

Yabancılarla konuşmaya zorlamak

Hepimiz çocuğumuzun İngilizcesi ne durumda diye merak ederiz. Acaba öğreniyor mu, okulda yeterli eğitim alıyor mu, her şeyden önemlisi konuşabiliyor mu? diyerek sorularımızın cevaplarını görme çabasına gireriz. Kendimiz İngilizce biliyor olsak bile onu yabancı biriyle, bir turistle konuşurken görme isteğiyle yanıp tutuşuruz. Bunun sonucunda ilk gördüğümüz yabancıyla konuşması için ısrar ederiz. Bunun ne kadar zorlayıcı, stresli ve sevimsiz bir şey olduğunu ancak yaşayan bilir.

‘Yabancılarla konuşma’ diyen ebeveynler bir anda turistlere akraba muamelesi yaparlar ve çocuklarını ‘git konuş!’ diye zorlarlar. Ayrıca kendileri hiç tanımadıkları bir insanla muhatap olmazken çocukları hiç tanımadıkları insanlarla muhatap olmaya iterler. Yine art niyet yoktur, tamamen iyi duygularla yapılır ama çocuklar için inanılmaz bir stres kaynağı ve manasızlıklar yumağıdır. Geçmişte bize de ailelerimiz yaptı, o günleri düşünüp nasıl hissettiğimizi hatırlasak bile yeter aslında. Uygun yer ve zamanda çocuk, gerçekten kendi isteğiyle bir muhabbet kurmak isterse sizin gözetiminizde bir iletişim gerçekleşebilir ama zorla güzellik olmadığı gibi zorla iletişimin de olmayacağını bilmek gerekir.

Önümüzdeki hafta yine iyi niyetle yaptığımız ama olumsuz sonuçlar doğurabilecek diğer maddelerle devam edeceğiz.

Yabancı dil edinimi hakkındaki diğer yazılarıma ve sayfama ulaşıp farklı konularda bilgi sahibi olabilirsiniz.

Organik İngilizce

Organik İngilizce, 2016 yılından beri Instagram'da @organik.ingilizce adıyla İngilizce üzerine oyun, etkinlik, kitap ve bilgi paylaşımı yapan bir sayfadır. Ezber ya da çeviri yaptırmadan, doğal olarak bolca dile maruz bırakarak, eğlenceli etkinlikler ve oyunlar ile çocuklara İngilizceyi sevdirmeyi ve kalıcı bir dil edinimini hedefler.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir