Narman Peri Bacaları
Doğal yaşama yolculuğumuzda bu hafta doğa turizmin gözdesi haline gelen Narman Peri Bacalarına gidiyoruz.
İnsanlar sahip olduğu güzelliklerin nankörü, ulaşamadıkları güzelliklerin hayalcisi olmuştur çoğu zaman. Bize ait sandığımız, emek vermeden sahip olduğumuz değerlerin kıymetini ne yazık ki kaybedince anlarız.
Tabiatın hiç bozulmadan kalacağını, doğal varlıkların tahriplerimize rağmen hep aynı kalacak ve devamlılığını koruyacakmış gibi gelir bizlere. Oysaki doğa sadece kendini yeniler koruyamaz, korumak insanların vazifesidir. Mesela ihtiyaç duyduğumuz, nefes aldığımızı hissettiğimiz ama kirletmekten de hiç çekinmediğimiz ormanlarımız, denizlerimiz, akarsularımız, nehirlerimiz ve dahi birçoğu…
Doğal yaşam ve insan
Doğal yaşam alanına zarar veren bir tek yabani hayvan bile yoktur şu dünyada. Siz hiç ormanda sigara içip izmaritini yere atan ve bundan dolayı da orman yangınına sebebiyet veren bir ayı gördünüz mü? Ya da kendi yaşam alanı olan denizi pervasızca kirleten bir balık tanıdınız mı? Peki kendi rahatı menfaati için akarsuların yatağını değiştirip önüne set çeken bir tilkiye şahit oldunuz mu? Olamazsınız. Çünkü insan dışında hiçbir canlı kendi yaşam alanlarına zarar verecek, ekosistemi kendi çıkarları için yok sayacak bir içgüdü taşımazlar.
Ama biz insanlar yaşarken yaşatmayı başaramıyoruz. Hep bir yok etme, tüketme çabası içerisindeyiz. Doğa ile savaş halinde doğal güzellikleri tüketirken aslında kendi geleceğimizi tüketiyoruz. Adeta doğaya karşı cephe kurmuş, hunharca saldırıyoruz. Çok güzel bir söz vardır “Doğa ile savaş halindeyiz, kazanırsak kaybedeceğiz.” İşte bu yüzden verdiğimiz zararların boyutunu, kaybedince farkına varmak artık çok geç olacak.
Ülkemizin arazi yüzü şekli ve iklim özellikleri etkisi ile oluşmuş bilmediğimiz ya da farkında olmadığımız doğal etkiler sonucu ortaya çıkan birçok doğal güzelliklere sahibiz. Bu doğal varlıkların farkındalıklarının artması daha mı iyi olur, korunması kullanılması daha mı sağlıklı olur yahut farkındalığı arttıkça bu doğal güzelliklerin sonu daha mı çabuk gelir burası biraz düşündürücü. Ama var olan güzellikleri ortaya çıkarmak, varlığından haberdar etmek, kullanırken koruma gerektiğini vurgulamak da son derece önem arz etmektedir.
Keşfedilmeyi bekleyen doğal güzellik: Narman Peri Bacaları
İlk yazımda da bahsettiğim gibi ülkemiz doğusundan batısına kadar içinde bin bir çeşit doğal güzellik saklamakta. Keşfedilmeyi bekleyen nice hazineler, doğal güzellikler bir sonraki dağın arkasında bizleri bekliyor olacak. Haydi şimdi hayal dünyamızda bir dağı daha aşalım ve Erzurum Narman’daki Peri Bacalarına ulaşalım.
Herkesçe bilinen Kapadokya’daki peri bacaları dillerdeyken pek de haberdar olmadığımız en az Kapadokya kadar görkemli olan Konya, Van, Afyonkarahisar, Malatya, Artvin gibi illerimizde peri bacalarına rastlanırken bir de yazımızda ele alacağımız Erzurum Narman Peri Bacaları bulunmakta.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 20.11.2019 tarih ve 273461 sayılı Olurları ile Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiş olan Narman Peri Bacaları, toplam 62 km uzunluğunda üç vadiden oluşmaktadır. İlçe merkezinin 7 km güneydoğusunda yer alması ve Narman-Pasinler karayolunun hemen üzerinde olmasından dolayı da ulaşımı oldukça kolaydır.
Narman Peri Bacaları nasıl oluştu?
Doğu Anadolu bölgesinde yer alan Van ve Malatya peribacalarının yanı sıra Erzurum/ Narman Peribacaları şekil ve rengi bakımından kendisini diğerlerinden ayırmaktadır. Narman peribacalarının, herkesçe bilinen ve volkanik etkilerle oluşan Kapadokya peribacalarından ayıran yönü ise tortul yapıya sahip olmasıdır.
Akarsuların rüzgarların ve erozyonun zamanla toprağı aşındırmasıyla malzemelerin çökelme ortamlarına taşınarak biriktirilmesi sonucu tortulanmalar (çökelme, sedimantasyon) oluşur. Bu sedimantasyonlar sonucunda çeşitli şekillerde peribacaları oluşmaktadır. Oluşan tortular zamanla bünyesindeki sudan tamamen arınması, taşındığı yerde sabitlenmesi ve orada sıkışması, sertleşme oluşması ile fiziksel ve kimyasal değişime uğraması sonucu taşlaşır ve son halini alırlar.
Kırmızı renkte olmalarının nedeni ise tortullarda bulunan demir elementin etkisinden kaynaklanmaktadır. Gerçekleşen tabiat olaylarını incelediğimizde alanın, insan etkisi olmaksızın tamamen doğal oluşumlar neticesinde meydana geldiğini görmekteyiz.
“Erzurum Narman Peribacaları; UNESCO Türkiye Milli Komisyonunca 2012 yılında Dünya Geçici Miras Listesi‘ne alınmıştır.” Alışa geldiğimiz tavanı ve duvarları olan müzelerin aksine kapısız bir müze niteliği taşıyan Narman Peri Bacaları kendisinden “Kırmızı Periler Diyarı” diye söz ettirmektedir. Alanın turizme kazandırılması amacıyla yaz aylarında şenlikler düzenleniyor ve böylelikle bu doğal güzelliğin tanınması sağlanıyor.
Bu bağlamda Erzurum Valiliği, Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve Narman Belediyesi işbirliği ile 15.03.2020 tarihinde Peri Bacaları Sosyal Tesisi Yapım işlemleri başlamıştır. Yapımına başlanan peyzaj uygulama çalışmalarında alanı doğa turizmine kazandırmak hedeflenmiştir.
Proje kapsamında peyzaj uygulama çalışmalarının tamamlanmasıyla içerisinde dinlenme alanlarının da yer aldığı ve iki katlı tesis ile yerli ve yabancı turistlere konforlu bir gezi imkânı sunmakta. Bunun yanı sıra 62 km’lik alanı kaplayan vadiyi dolaşabileceğiniz bisiklet turları, atlı ve ATV’li safariler ile trekking yapma imkanı sağlarken bununla beraber birde balon turları ile bu muhteşem doğa güzelliğini semalarda süzülürken kuşbakışı seyretme fırsatı vermektedir.
Görülmeye değer bir doğal güzellik olan Narman Peri Bacalarını gidip görmeyen kalmasın diyor ve yazımı burada noktalıyorum.
Sağlıcakla ve sevgiyle kalın.
Kırmızı periler diyarını simdi cok merak ettim..her bir kösesi essiz doğal güzelliğe sahip ülkemin daha cok bilinmesi ve koruyarak kullanilmasi ümidindeyim..yine harika bir yazı kaleminize sağlık💚 Bir sonra ki doğal yaşam alanını merakla bekliyor olucam🤗
Çok çok teşekkür ediyorum 😇🌸