Pandemi döneminde ebeveyn olmak

Pandemi sürecinde ebeveyn olmak
Pandemi süreci ebeveynleri yordu. (Fotoğraf: Alexander Dummer on Unsplash)

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs hastalığı (COVID-19), uygulanan tedbirlere rağmen gücünü kaybetmedi ve gündemden düşmedi. Covid-19 virüsünün yayılmasını engellemek için uygulanan tedbirlerin ilki okulların online eğitime geçmesiydi. Esnek çalışma saatleri ya da işlerin sanal ofislere taşınması bu sürecin getirdiği farklılıklardandı. Öğrencilerin ve çalışanların aynı anda eve transfer olması evdeki dengeleri de bozdu.

Online derslerde karşılaşılan bağlantı problemlerinin haricinde ebeveynlerin birbiri ile ve çocukları ile aralarında bağlantı kopukluğu yaşandı. Pandemi süreci bazı ailelerin birbirine daha sıkı sarılmasını, güçlü bağlar kurmasını sağlarken bazı aileleri de maalesef ayırdı. Yurdanur Yüce (Uzm. Psikolojik Danışman ve Psikoterapist), pandemi sürecinde ebeveyn olmanın zorluklarını ve bu süreçte çocuklarla nasıl iletişim kurulması gerektiğini anlattı.

Sevgili anne babalar; içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde her birimiz farklı duygular içindeyiz. Kimimiz daha sakinken kimimiz çok endişeliyiz, kimimiz daha umutlu ve sabırlıyız, kimimiz daha karamsar ve öfkeli. Bu dönemde öyle bir ebeveynlik sorumluluğumuz var ki çok önemli; duygusal olarak yaralanmamaları için çocuklarımıza rehberlik etmek en başta gelir.

Rehberlik etmek demek, yolu aydınlatmaktır. Yani güven vermek, bilgilendirmek, yanında olduğunu hissettirmektir. Rehbersiz kalmak çocuk için karanlıkta kalmak gibidir. Karanlıkta kaldığını hisseden çocuk duygularıyla bağını keser; korkular ve davranış bozuklukları geliştirmeye başlar. Ne yapacağımıza geçmeden önce içinde olduğumuz pandemi sürecinde sorumluluğu çok fazla olan siz annelere özel birkaç cümle yazmak istiyorum.


Sevgili anneler; anne ailenin ve çocuğun duygusal hayatının eksenidir. Bu günlerde hem kendinizi hem ailenizi koruma, düzenleme ve sakinleştirme ile ilgili sorumluluklarınız daha da arttı ve yoruldunuz. Ama biz biliyor ve inanıyoruz ki; her kışın ardından mutlaka bahar gelir. Kışı geçirirken ihtiyacımız olan şey ise sabır ve umuttur.

Gelelim bu süreçte yapabileceklerimize değinmeye; Çocuklarda zaman zaman özellikle de zor dönemlerden geçerken “bağ kurma” ihtiyacı artar. Bu ihtiyaç karşılanmadığında çocuğunuz sanki sizi duymuyormuş gibi davranır. Koyduğunuz sınırları kısıtlayıcılık veya haksızlık gibi algılar.

10-11 yaşına kadar her çocuğun ebeveyni ile birebir vakit geçirmeye ihtiyacı vardır. Öyleyse her bir çocuğunuzla günde yarım saat birebir vakit geçirin; onun yapmaktan hoşlandığı etkinliği birlikte yapın. Çocuğunuzla aranızdaki bağı güçlendirdikten sonra, çocuğun gelişimini de dikkate alarak davranış ve başarı konusundaki beklentilerinizi paylaşın.

Çocuğunuzun duygularına temas edin. Yani çocuğunuz endişeli ise endişeli olduğunun farkında olduğunuzu, korkuyorsa korktuğunun farkında olduğunuzu onunla paylaşın.

Bir başka yazıda buluşmak dileğiyle…

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir