Kültür Bavulu çocuklara kültürel mirası aşılıyor
Kültür Bavulu, çocukların tarihe, kültüre, sanata ve mitolojiye olan ilgisini arttıran, çocukların kültürel mekanlarla ve doğayla bağ kurmasını sağlayan geziler düzenleyen kültürel miras eğitim programı. Sadece müzeler değil açık hava müzeleri ve tarihi mekanlar da var gezi listesinde.
“Kültürel mirasımızı tanımak, yaşadığımız yere köklenmemizi sağlar. Hep birlikte tanıyalım, sevelim ve köklenelim istiyorum.” diyen Arkeolog ve Müze Eğitimcisi Yeliz Çetindağ Kuşan ile arkeolojiyi ve Kültür Bavulu‘nun ortaya çıkış hikayesini konuştuk.
Ailece yapılan kültür gezilerinin hoşnutluğu ve doğayla iç içe olmanın huzuru daha çocuk yaşta ona arkeolojiyi sevdirdi. Eğitim sonrası müzede çalışması ve gözlem yapması ona çocukların hayatına dokunduğu Kültür Bavulu projesini hayata geçirmesini sağladı. Arkeolog ve Müze Eğitimcisi Yeliz Çetindağ Kuşan kimdir, gelecek nesiller için neler yapar gelin hep birlikte dinleyelim.
1- Sizi daha yakından tanımak isteriz. Arkeolojiye merakınız nasıl başladı?
1977 İstanbul doğumluyum. Yaz tatillerinin 15 gününü mutlaka ailecek gezerek geçirirdik. Babamın beyaz bir Volkswagen’i vardı. Yazın 4 kişilik bir aile olarak ona doluşur, Türkiye’nin çeşitli yerlerine geziler yapardık. Gittiğimiz güzergahta bir kalıntı görsek babam hemen durur ve hep birlikte gezerdik. Doğa ile iç içe olmayı da çok severdim. Lise yıllarında bize sıklıkla eğilimlerimizi belirlemek için bir takım testler yaparlardı. O testlerde verdiğim cevaplarda hep doğa ve toprakla ilgili çalışmalara ve bilimsel çalışmalara eğilimim olduğu sonucu çıkardı. Lise ikinci sınıfta okul takvimimizde bizden mezun arkeolog Arif Müfid Mansel’in fotoğrafını basmışlardı. Çok etkinlemiştim ve istediğim mesleğin arkeoloji olduğuna o zaman karar verdim. İstanbul Üniversitesi Klasik Arkeoloji bölümünü kazandım. Arkeoloji bölümünden mezun olduktan sonra da Yıldız Teknik Üniversitesi müzecilik bölümünde yüksek lisans yaptım.
2- Ev deyince aklınıza ne gelir?
Ev huzurlu, güvende ve rahatlamış hissettiren mekan.
3- Aile deyince aklınıza ne gelir?
Sanırım aile için de aynılarını söylerim.
4- Mesleğinizden bahseder misiniz? Kimler arkeolog olabilir? Bu mesleği yapmak isteyenler hangi özelliklere sahip olmalı?
Arkeoloji pek çok yan daldan beslenen çok yönlü bir bilim dalı. Bence arkeolog olmak için sadece tarih sevmek yetmez, doğayı da seveceksiniz, doğa ile barışık olacaksınız. Ayrıca yayınları takip etmek için dil bilmek gerekiyor. İyi derece bilmek gerekiyor. Almanlar, arkeolojinin babası olduğu için geçmişte yayınlanan pek çok makale Almanca, Almanca’nın yanı sıra günümüz yayınlarını takip edebilmek için iyi derece de İngilizce bilmek gerekiyor.
Bu arada arkeoloğum dediğimde en çok duyduğum şey ‘aaa ben de arkeolog olmak istemişimdir hep’ ya da keşke ‘bende arkeolog olsaydım.’ cümleleridir. Arkeoloji öyle toz pembe bir meslek değil ne yazık ki. Zorlukları çok fazla. En önemlisi de arkeolog olarak yer edinebilmek. Arkeoloji eğitimi alanların çoğu, ne yazık ki mecburiyetten mesleklerini yapmıyor.
5- Kültür Bavulu’nun ortaya çıkış hikayesini sizden dinlemek isteriz? Hangi duygu ve niyetle yola çıktınız?
Müzecilik yüksek lisansı sırasında Avrupa ve Amerika müzelerini ve oradaki müzelerin çocuklara yaklaşımlarını fazlaca inceledik. Yüksek lisansıma devam ederken aynı zamanda Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde, nam-ı diğer İbrahim Paşa Sarayı- çalışıyordum. Oraya okul ziyareti ile gelen öğrenci gruplarını gözlemledim. 40’ar,60’ar, 70’er kişilik aşırı kalabalık gruplar halinde karınca gibi gelip müzeyi 10 dakika içerisinde gezip gidiveriyorlardı. Bu hal bir müze gezisi değildi, hele ki yurt dışı örneklerini de görünce! Çocuklar, okul grupları için özel bir planlama yapılması gerekiyordu. Böylece tezimde müzelerde eğitim programları konusunda yoğunlaşmaya karar verdim. Özelleştirmek için de, o zamanlar çalışmakta olduğum Türk ve İslam Eserleri Müzesi ve Koleksiyonu bu konuda biçilmiş kaftandı.
Tez hazırlarken aynı zamanda öğrenci grupları ile planlı geziler yapmaya da başladık. Çocuklarla çalışmanın bana katkısı büyük. Çünkü heyecanları çok yüksek bu bende de motive edici bir unsur. Ayrıca zaman zaman sordukları sorularla her zaman beni ‘bu konuyu çocuklara nasıl açıklayıcı anlatırım’ konusunda bolca düşündürüyorlar. Bu da zihnimi oldukça zinde tutuyor.
6- Çocuklarla çalışmak hakkında ne söylemek istersiniz? Nasıl bir misyon edindiniz kendinize?
Kültür Bavulu bir Kültürel Miras Eğitim Programı olarak hazırlandı. Bu nedenle, sadece müzelere değil açık hava müzelerine, tarihi mekanlara da geziler yapıyoruz. Kültürel mirasımızı tanımak yaşadığımız yere köklenmemizi sağlar. Hep birlikte tanıyalım, sevelim ve köklenelim istiyorum.
7- Türkiye’de kültürel çalışmalar yeterli mi sizce? Çocuklar için sizin bildiğiniz organizasyonlar var mı kültür alanında? Çalışmalar bireysel mi kalıyor?
Bu konuda farkındalığımız oldukça gelişti. Özel müzeler farkındalığın bu yönde gelişmesinin önünü açtı. Şimdi özel müzeler, devlet müzeleri, özel kurumlar, okullar, öğretmenler, aileler artık çok farklı bir yerden bakıyor. Çok mutluluk verici.
8- Çalışmalarınızda kamu kurumlarından da destek görebiliyor musunuz? Bu çalışmalarınızı gelecekte nasıl sürdürmek istiyorsunuz, planlarınız var mı?
Müzelerle işbirliği içerisindeyiz. Bir grup ile müze gezisi gerçekleştirdiğimizde, mekan içinde (diğer ziyaretçileri de rahatsız etmeden) özel çalışmalar yapmak istediğimizde imkanlarını kullanma konusunda yardımcı oluyorlar.
9- Müze gezmenin adabı, kuralları var mıdır? Müze gezerken nelere dikkat etmek gerekir?
Grup ile ve çocuklarla müze gezerken en önemli olan eserlere dokunmamak, dokunursak zarar görebilecekleri konusunu çocuk ziyaretçilere altını çizerek anlatmak gerek. Vitrin önünü de uzun süre kapatmamak gerekir, özellikle ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gören vitrinlerin önünde uzun süre durmamalı.
10- Rehber eşliğinde müze gezmenin önemi nedir?
Rehber eşliğinde gezmek önemli ama rehber sizin eserlerle yapacağınız yolculukta size rehberlik ediyorsa. Demek istediğim rehber sadece tarihi ve ezbere bilgiler vermek yerine eserler hakkında size bilgi verirken hikayeler anlatıyor, bugünle bağlantılar kurmanıza ışık tutuyor ise o zaman doğru bir rehber seçmişsiniz demektir. Yetişkin için de çocuklar için de böyledir bu. Rehber geçmişle köprü kurmamızı sağlamalıdır.
11- Atölye çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Kültür Bavulu’ nun tohumlarının atıldığı ilk günlerden beri gezileri mutlaka atölye ile sonlandırıyoruz. Atölyeler hem çocuklar tarafından heyecanla beklenen kısım hem de akılda kalan bilginin sindirildiği kısım. Gezilere çalışmanın kalbi dersek atölyelerde mide olur bu durumda☺ Ayrıca dinlendiğimiz ve ürettiğimiz bir bölüm. Atölye kısmında her çocuk o güne özel kendi ürettiği bir hediye ile dönüyor evine.
12- Çocukları sıkmadan, oyun tadında gezdirmeyi nasıl başarıyorsunuz? Her çocuk farklı fıtrata sahip, zor olmuyor mu? Nelere dikkat ediyorsunuz?
Evet her çocuğun, her grubun ritmi birbirinden farklı fakat çocuklar size güvendiğinde ve o gezi için otoritenin sizde olduğunu net bir şekilde onlara aktardığınızda, gezinin aşamaları ve neler yapacağınız hakkında bilgi verdiğinizde, gezi sırasında da sık sık onlara kendilerini ifade edebilmeleri için fırsat yarattığınızda aslında çocuklarla çalışmak hem zor değil hem de çok keyifli.
13- Kültürel gezilerinizden ve gittiğiniz tarihi mekanlardan söz eder misiniz? Çocuklar en çok nereyi ilgi çekici buluyor ya da seviyor?
Çocuklar oyunlaştırılmış, keşfetmelerine olanak sağlayan her geziyi çekici buluyor. Sadece bolca yürümeli kent gezilerinden biraz daha fazla yoruluyorlar, o yüzden bol yürümeli gezilerin içerisinde bol da dinlenme zamanları ayrılmalı. Bu yüzden bol yürümeli Sultanahmet Kazan Biz Kepçe ile Mimar Sinan’ın Üsküdar’ı gezilerinde molalarımız diğer gezilere göre daha fazla. Bu geziler dışında Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Topkapı Sarayı, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Büyük Saray Mozaik Müzesi gibi gezilerinin yanı sıra yeni rotalar için de çalışıyoruz.
14- Çocuklarla oynadığınız oyunlardan, atölye çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Çocuklar niçin katılmalı bu etkinliklere, kazanımlarından bahseder misiniz?
En önemlisi çocuklar kendini ifade edebiliyor. Bir eseri çocukların yorumlamasına fırsat verdiğinizde çocukla o eserle bir bağ kuruyor. Bu kısım çok değerli. Bağ kurduğu eser zihninde yer ediyor ve bu bağ aynı zamanda başka yerler ve eserlerle de bağ kurabileceği konusunda teşvik ediyor çocukları.
15- Programa katılım için yaş grubu nedir? Kaç kişilik gruplar oluşturuyorsunuz?
Kültür Bavulu’nda her yaş grubu ile gezebiliriz tabii ki ama öncelikli yaş grubumuz 7 – 12. Pandemi nedeni ile 12 çocuk ile sınırlı tutuyoruz ama bu bazı geziler için biraz daha farklı.
16- Etkinlikleri nereden takip edebiliriz? Etkinliklerin duyurusunu nerden yapıyorsunuz?
Etkinlik duyurularını kültürbavulu_ist instagram hesabından gerçekleştiriyoruz. Bir de e posta gönderdiğimiz bir grubumuz var. Bu gruba dahil olmak isteyenler dilerler ise yeliz@kulturbavulu.com a mail atabilirler. Dilerler ise sadece instagram hesabını takip etmeleri yeterli. Kültür Bavulu’nun ayrıca bir youtube kanalı var. Burada da zaman zaman ailelerle gezebilecekleri yerler ve çocuklarıyla nasıl gezebilirler, gezerken nasıl anlatabilirler konusunda videolar yayınlıyoruz.
17- Ebeveynlerden geri dönüş nasıl oluyor?
Çocuklarının yorumladığını, anlattığını, ürettiğini gören ebeveynler de çok mutlu ayrılıyorlar. Kültür Bavulu ile gezerken sınıf ortamının bir benzerini kurguluyoruz aslında. Ebeveynler, çocuklarının üretim ve yaratım deneyimlerini ilgi ile izliyorlar. Bu izlenim de daha sonraki gezilere birlikte katılmaları için tetikleyici bir güç oluyor onlara.
18- Söylemek ya da eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Kültür Bavulu’na yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Yaşadığımız kentin, yaşadığımız ülkenin sahip olduğu kültürel miras çok zengin. Sahip çıkmak, korumak ve tanıtmak sadece devlet eli oldukça zor. Bu yüzden kurumlar, vakıflar, okullar ve aileler hep birlikte hem kendimizin hem de çocuklarımızın bu konuda farkındalığını yükseltmek için katkıda bulunmalıyız.
Vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.