Çocuk ve Yangın

Çocuk ve Yangın
Fotoğraf: Pexels- Pixabay

Doğal güzellikleriyle bilinen nadide bölgelerimizde çıkan orman yangınlarında birçok can ve mal kaybı yaşadık. Yangına maruz kalanlarla beraber, yakınları, şahit olanlar ve ekranlardan takip edenler olarak her birimiz üzüldük, kaygılandık, öfkelendik, sabırsızlandık… Yetişkinler bu duygularla başa çıkmakta zorlanırken çocuklara yardım elinin uzatılmasının gerektiğini düşünerek önerilerde bulunmak istedim.

Yaşadığımız elim olayda kaybettiğimiz canlar adına başsağlığı, yaralılara acil şifalar, bitki örtümüzün kendini yenilemesini ve böyle acı bir olayın tekrar yaşanmamasını temenni ediyorum.

Amerikan Psikiyatri Birliği (APA)’nin sınıflandırma kitapçığının son sürümüne (DSM-5) göre travmaya doğrudan maruz kalan kişinin yaşadıklarına tanıklık etmek ya da bu travmatik olayı öğrenmek Travma Sonrası Stres Bozukluğu’na sebep olabilir. Dolayısıyla travmatik olayların ardından, doğrudan etkilenenler dışındaki bireylerin de travmaya maruz kalması olasıdır. DSM-5’in ortaya koyduğu sınıflandırmayla beraber tespit edilen travma alanı genişlemiş ve travma daha anlaşılır bir boyuta taşınmıştır.

Toplumsal bazda yankı bulan yangın, sel, deprem ya da cinsel saldırı gibi olaylar, olaya maruz kalanlarla beraber şahit olanları ve öğrenenleri de travmatize edebilir. Yaşanan olayın etkisi kartopu halinde büyüyebilir. Bu sebeple kaç kişinin travmatize olduğunu tahmin etmek oldukça zordur. Toplumsal yansıması olan olayların özellikle çocuklar üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurmak, bu tarz olaylardan en çok çocukların etkilendiğini unutmamak gerekir.

Orman Yangınlarında Çocuklarımızın Ruh Sağlığı İçin Öneriler

Çocuk ve Yangın
Fotoğraf: Jordan WhittUnsplash
  • Kendi duygularınıza odaklanın.

Duygularınızı bastırmayın. Duygularınızın farkında olun ve kabul edin. Size iyi gelen yöntemleri (nefes egzersizi, dua, meditasyon vb.) uygulayın. İhtiyaç duyduğunuzda profesyonel destek almayı ihmal etmeyin. Unutmayın, siz duygu regülasyonu sağlayamazsanız çocuğunuzdan bunu bekleyemezsiniz.

  • Çocuklarınızı ekrandan bir süre uzak tutun.

Çocuğunuzun bir süre ekrandan uzak durması faydalı olacaktır. Kamu vicdanını yaralayan olaylara şahit olması ya da duyması travmatize olmasına sebep olabilir. Yetişkinler arasında bu konuları konuşurken çocuklarınızın yanınızda olmamasına dikkat edin. Aynı ortamı paylaştığınızda çocuğunuz başka şeylerle ilgileniyor olsa bile sizi duyduğunu unutmayın.

  • Haberlere maruz kaldıysa ve bir şeyler öğrenmek istiyorsa sorularını genel olarak yanıtlayın.

Çocuğunuzun sorduğu sorulara onun yaşına uygun cevaplar verin. Verdiğiniz ayrıntılı cevaplar anlamasını engeller ve kaygı seviyesinin yükselmesine sebep olur. Sorulara dürüst bir şekilde cevap vermeniz önemlidir.

  • Çocuklarınızın duygularını yansıtın.

Çocuğunuz o an ne hissediyorsa bu duyguyu yansıtın. “Biliyorum şu an kaygılanıyorsun…” ya da “Ormanlar için çok üzgünsün…” gibi yanıtlar çocuğunuzun duygusunu rahatlıkla ifade etmesini ve anlaşıldığını hissetmesini sağlar. Bu şekilde zorlayıcı duygularla baş etmesi kolaylaşır.

  • Duygularını yaşamalarına müsaade edin.

Çocuğunuzun kaygılanması, korkması, üzülmesi ve bu duyguları yansıtması normal bir süreçtir. “Tamam sakinleş, bir şey yok. Ağlama lütfen” demek yerine “Sen de haberleri duydun, korkmuş olabilirsin. Ben buradayım, senin yanındayım” demeniz duygu farkındalığını artıracak ve duygu regülasyonu sağlamasını kolaylaştıracaktır.

  • Soru sorabileceklerini belirtin ve uygun cevaplar verin.

Çocuklarınıza bahsettiğiniz konular hakkında size soru sorabileceğini söyleyin. “Bu konuda artık başka soru yok” gibi bir tutum sergilemek doğru olmayacaktır. Soruları tutarlı ve şefkatli bir şekilde yanıtlamak önemlidir. Bazı olumsuz duygular üzerine konuştukça daha sağlıklı bir şekilde kaydedilebilir. Anlamak isteyen çocuğun bu isteği bastırılmamalı, fikirlerini ve duygularını paylaşma isteği desteklenmelidir.

  • Güven verici bir ortam oluşturun.

Çocukların en çok merak ettiklerinden birisi güvende olup olmadıklarıdır. Şu an aile bireyleriyle beraber güvende olduğunuzu ifade edebilir, ebeveyn olarak sizlerin gerekli güvenlik önlemlerini aldığınıza dair bilgilendirmede bulunabilirsiniz.

  • Kontrol edebildiklerine odaklanmalarını sağlayın.

Alınabilecek önlemler ve atılabilecek adımlar hakkında konuşmak belirsizliği ortadan kaldırır ve güven duygusunun artmasını sağlar. Bu gibi durumlarda nasıl davranılması gerektiği ile diğer insanlar ve doğa için neler yapabileceğiniz hakkında konuşabilirsiniz.

Sitedeki yazılarıma buradan ulaşabilir, psikolojiye dair farklı konular hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

Hatice Kübra Durlanık

Hatice Kübra DURLANIK. Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde 2015 yılında tamamladı. Yüksek lisans eğitimini Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde Aile Danışmanlığı alanında tamamladı ve 2019 yılında tezini teslim etti. Bireysel psikolojik danışma ve aile danışmanlığı alanlarında çalışmaları bulunmaktadır.

Şunlar da hoşunuza gidebilir..

2 Responses

  1. Sümeyra Yalçın dedi ki:

    Tamda üzerine düşündüğüm bir konuydu. Böyle net anlaşılır açıklanmış yazıyla karşılaşmam şansım oldu. Teşekkür ederim hocam çok faydalı bir yazı olmuş.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir